Spor denince aklımıza birinci olarak futbol, basketbol ve voleybol üzere yaygın sporlar geliyor. Bu sporlar ekseriyetle sportmenlerin fizikî aktiviteleriyle ön plana çıkıyor. Lakin satranç üzere iki kişinin oturarak oynadığı bir oyunun ”spor” olarak görülmesi, birtakım şahısların başında soru işaretleri oluşturuyor.
Kimi vakit ”Böyle spor mu olur kardeşim, tüm gün oturuyorlar!” formunda yorumlarla eleştirilen bu durumun aslında epeyce haklı münasebetleri var. Artık gelin, satrancın neden bir spor olarak sayıldığını birlikte öğrenelim!
Satranç, birçok kişi tarafından zihinsel bir aktivite olarak görülse de aslında bir spor olarak kabul edilir. Bu durum, Milletlerarası Olimpiyat Komitesi’nin satrancı bir spor kısmı olarak tanımasıyla resmileşmiştir.
Peki fakat satrancın spor olarak kabul edilmesinde hangi faktörler rol oynadı? İki kişinin oturarak gerçekleştirdiği bu aktivite neden bir spor olarak görüldü? Dilerseniz, daha fazla uzatmadan sebeplere geçelim!
Satrançta fizikî kondisyon yerine, yüksek konsantrasyon, mental dayanıklılık ve stratejik düşünme yeteneği ön plandadır. Bunlar da fizikî sporların gerektirdiği gayret ve disiplinle paralellik taşır.
Satrancın spor olarak sayılmasının bir öbür nedeni, oyuncuların zihinsel ve fizikî hazırlık süreçleridir. Uzun süren karşılaşmalar, oyuncularda hem zihinsel hem de fizikî dayanıklılığı test eder. Bilhassa profesyonel seviyedeki oyuncular, bu zorluğu yönetebilmek için zihinsel ve fizikî antrenmanların olduğu bir hazırlık devrinden geçer.
Ayrıca satranç tertipleri, milletlerarası turnuvalar, federasyonlar ve resmi kurallar çerçevesinde düzenlenir. Bu organizasyonel yapı da satrancı bir spor kısmı haline getiren değerli ögelerden biridir.
Keza satranç oyuncuları aşikâr kurallar çerçevesinde topladığı puanlara nazaran sıralanır. Örneğin, an prestijiyle Norveçli Magnus Carlsen dünyanın 1 numarası pozisyonunda.
Bunun yanında, satrançta milletlerarası manada kabul görmüş kurallar vardır. Bu kurallar resmi çerçevede belirlendiği için memleketler arası turnuvalarda bu kuralların dışına çıkmak pek mümkün değildir. Tıpkı başka spor kollarında olduğu üzere…
Bunlara ek olarak, satranç bir rekabet sporudur. Oyuncular rakiplerini yenmek için karmaşık stratejiler geliştirir ve ataklarını dikkatle planlar. Bu rekabet ortamı, tıpkı başka sporlarda olduğu üzere oyuncuların sonlarını zorlamasını sağlar. Yani satranç, spor olmanın gerekliliklerinden biri olan karşılıklı çabayı de ziyadesiyle karşılar.
Son olarak, satranç dünyanın çabucak hemen her yerinde oynanan bir spordur. Bu evrensellik, satrancın bir spor olarak görülmesinde tesirli olduğu düşünülen öbür bir ögedir.
Peki, siz bu hususta ne düşünüyorsunuz? Sizce satrancın bir spor olarak görülmesi mantıklı bir karar mı? Yorumlarda paylaşmayı unutmayın!
