RTÜK Başkanı’ndan Özgür Özel’e Sert Cevap: “Geri Adım Atmayacağız”

İmamoğlu’nun tutuklanma süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Özel, hükümete yakın medya organlarına ve kamu kurumlarına sert tenkitler yöneltti.

Özgür Özel, toplantıda, “A Haber, TRT, TGRT üzere kanallar bu durumu görmedi. Halk TV, Sözcü TV ve Tele 1 ise direndi. RTÜK’e de Bilgi Teknolojileri Kurumu’na da sesleniyorum: Sakın ha özgür basına, toplumsal medyaya, YouTube yayıncılarına dokunmaya kalkmayın. Alnınızı karışlarım sizin” dedi.

X (Twitter) hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu sözlere yer verdi:

‘Günlerdir milletimize ve bilhassa gençlerimize yapılan ‘Sokağa inin!’ davetlerini ve bu hezeyanları kimi kanallarımızın hiçbir kural kaide tanımadan, saatlerce fütursuzca canlı yayınlamasını büyük bir sabırla ve birinci Üst Heyet toplantımız için gerekli hazırlıkları yaparak takip etmekteyiz.

Sokağa inen kimi şahısların kelamda “demokratik hak” maskesi altında kimi yayınlarda; Sayın Cumhurbaşkanımızın Rahmetli olmuş saygıdeğer annesine ahlaksızca küfür etmekten tutun, tarihi mescitlerimize ziyan vermeye, polisimize asitli husus fırlatmaktan, provokasyon içerikli onlarca pankart açmaya varıncaya kadar her türlü rezaleti yaptığına milletimiz ne yazık ki şahit olmuştur.

Onlarca esnafımız bu olaylarda ziyan görürken haksız bir halde Türkiye’nin en değerli markalarına açılan farklı boykot savaşları da ibretle izlenmektedir. Bir yandan ekranlarda çocuklara verilen pamuk şekerlerle ilgili dahi dezenformasyon yapılırken, kimi kanallar kent lokantalarının kapatıldığını da içeren birçok palavrası pervasızca yayınlamaktan çekinmemiştir.

RTÜK Anayasal bir kurum olarak kendi vazife sonları içinde denetleme faaliyetlerini sürdürmek zorundadır. Ama dünyanın neredeyse bütün ülkelerinde ana muhalefet partileri de kendi sorumluluk hudutları içinde ve ülke faydasına çalışmaktadır. Belirtmek gerekir ki, muhalefetin her fırsatta övdüğü ülkelerde ‘Devletin anayasal kurumlarını tehdit eden’ bir muhalefet önderine şimdiye kadar rastlanmamıştır. Ayrıyeten tekrar muhalefetin, Türkiye’yi şikâyet ederek güç durumda bırakmayı hedefleyen açıklamalarda bulunduğu kimi ülkelerin basın kuruluşlarında da öncelikle ‘kendi devletlerinin menfaatlerini düşünmek’ konusunda yerleşmiş bir gelenek vardır. Bir ülkenin ana muhalefet partisi yetkililerinden beklenen de en azından bu hassasiyeti göstermesidir.

Bu kapsamda: ‘Sakın ha! Bu kanallara dokunmaya kalkmayın. Alnınızı karışlarız.’ biçimindeki tehditler, öncelikle Devletin Anayasal bir kurumu olan RTÜK’e karşı işlenmiş bir hatadır.

Öte yandan RTÜK bu tehditlerden korkarak(!) kendi sorumlulukları ile ilgili iş ve süreçlerde asla geri adım atmayacak, bundan evvel olduğu üzere bundan sonra da işini şevkle yapacaktır. Bilinmelidir ki hangi kanal olursa olsun; ‘kimin canının içi, kimin kahramanı, kimin gözdesi olursa olsun’ hukuksuzluk yapıyorsa, yasa tanımaz davranıyor, devlet kurumlarına ve çalışanlarına sansür uyguluyorsa, manipülatif manzara ve haberleri yayınlamak konusunda tüm ikazları hiçe sayıyorsa ve halkın haber alma özgürlüğünü engelliyorsa gereken idari yaptırımlar yasalar kapsamında en üst sondan uygulanacaktır.

Ayrıca kurumumuza ve yöneticilerimize yapılan tüm tehdit ve hakaretlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına hata duyurusunda bulunulacaktır.

Kamuoyuna hürmetle duyurulur.’