Köpekler, yüzyıllardır insanın en sadık dostlarından biri olmuştur. Köpekler, sahiplerine karşı şartsız bir sevgi ve bağlılık gösterir. Hatta pek birden fazla insan dostunun hislerini hissedebilir, üzgün olduklarında teselli edebilir, keyifli olduklarında sevinçlerine ortak olurlar. Köpekler için sevgi, çıkar ya da beklentiye değil, büsbütün içgüdüsel bir bağa dayanır. Bu yüzden bir köpeğin sadakati, birçok vakit insan münasebetlerinde bile bulunmayacak kadar saf ve karşılıksızdır.
Mersin’de bir adam, 5 yıl boyunca baktığı köpeği barınağa bıraktı. Sahibinin gerisinden ağlayan köpek barınak görevlilerini de ağlattı.
Kaynak: https://www.instagram.com/p/DNA2BbHtlaf/
Buradan izleyebilirsiniz;
“Ev ortamında büyümüş bir Dogo nasıl hayatta kalabilir?”
Bazı insanların hayvanları kısa periyodik bir heves uğruna sahiplenip bir müddet sonra barınağa bırakması, hem hayvanların hem de barınakların ömrünü olumsuz etkiliyor. Bu durum, hayvanlarda terk edilme travmasına ve itimat hissinin zedelenmesine yol açarken, barınaklarda da kalabalık ve yetersiz kaynak sıkıntısını büyütüyor. Meğer bir hayvan sahiplenmek, sırf bir müddetliğine değil, onun tüm ömrü boyunca bakım, sevgi ve sorumluluk gerektirir. Süreksiz heveslerle yapılan sahiplenmeler, temiz canlıların hayatında derin yaralar açar ve onların sevgiye olan inancını kırar. Tıpkı vakitte bir hevesle alınıp sonra sokağa bırakılan canlar sokaktaki hayvan popülasyonunun da istikrarsız bir biçimde artmasına sebep oluyor. Bu sebeple hayvanların oyuncak olmadığını unutmadan, her ihtimal düşünülerek hayvan sahiplenmek gerekiyor.
👇
