Gün içinde meskende en çok güneş alan noktayı bulmak istiyorsanız bir kediyi takip etmeniz kâfi. Onlar güya konuttaki ışık radarını ellerinde tutuyormuş üzere güneşi adım adım izlerler. Günün büyük kısmını uyuyarak geçiren bu şirin dostlarımızın neden daima sıcağı kovaladığı merak konusu olmuştur. Üstelik bazen o denli ısrarcı olurlar ki battaniyeye gömülüp güneşe uzanmayı ihmal etmezler. Pekala bu güneş tutkusunun altında yatan sebepler nelerdir dersiniz? Bakalım…
Kaynak 1, Kaynak 2
Kediler sıcak yerleri yalnızca sevdikleri için değil, gereksinim duydukları için seçiyorlar.
Kediler aslında biz insanlardan daha yüksek bir beden sıcaklığına sahip. Ortalama olarak 39 derece civarında olan bu sıcaklık, onların uyurken bile beden ısısını sabit tutmak için ekstra efor harcamalarını gerektiriyor. Hele ki günün büyük bir kısmını uyuyarak geçirdikleri düşünülürse, beden ısısının düşmemesi için dışarıdan gelen sıcaklığa duydukları gereksinim çok daha anlaşılır hale geliyor.
Özellikle karın bölgelerini güneşe döndürerek daha az tüylü olan bu alanlardan azamî sıcaklığı emmeye çalışmaları da bu yüzden. Yani onlar yalnızca tembellik etmiyor, aslında bir nevi kendilerini istikrarda tutuyorlar.
Bu davranışlar biraz da onların geçmişinden geliyor.
Evde birlikte yaşadığımız minik tüylü canlar aslında binlerce yıl öncesine dayanan çöl ömründen gelen cetlerin izlerini taşıyor. Kökenleri Afrika’nın sıcak düzlüklerine ve Orta Doğu’nun kurak coğrafyalarına uzanan kediler, o vakitlerden bu yana sıcaklığı bir itimat ve konfor işareti olarak kodlamış durumdalar.
Elbette vakitle kimi ırklar daha soğuk iklimlere adapte olmuş olabilir ancak genel olarak genetik hafızalarında güneşin yeri hala çok sağlam. Bu da onları her fırsatta pencere kenarlarına, teraslara, güneşli merdiven basamaklarına yönlendiriyor.
Güneş ışığı onlar için yalnızca bir konfor değil, tıpkı vakitte uygunlaştırıcı.
Özellikle yaşlanan kedilerde ortaya çıkan eklem ağrıları, tıpkı insanlarda olduğu üzere sıcakla birlikte hafifleyebiliyor. Güneş ışığının eklemleri yumuşatıcı ve kasları rahatlatıcı tesiri, yaşlı kediler için adeta doğal bir terapi tekniği haline geliyor.
Aynı vakitte küçük yaraların güzelleşme sürecine de katkıda bulunabiliyor zira güneş ışığı bakterilerin çoğalmasını engelleyen bir özellik taşıyor. Yani kediniz gün içinde uzun müddet güneşe uzanıyorsa yalnızca keyiften değil, tahminen de bedeni için muhtaçlık duyduğu bir rahatlamayı yaşıyor olabilir.
Ama her hoş şey üzere, güneşin de fazlası ziyan.
Kediler her ne kadar güneşin altında olmayı sevseler de bu, onların ziyan görmeyecekleri manasına gelmiyor. Bilhassa beyaz tüylü olanlar ya da ince tüylü bölgeleri açıkta kalan kediler, güneş yanığı riskine açıklar. Çok sıcaklar ise onları susuz bırakabilir ya da daha önemli bir tablo olan sıcak çarpmasına neden olabilir. Hatta kimi durumlarda güneşe uzun müddetli maruz kalmak, cilt kanseri riskini bile artırabiliyor.
