Karbonmonoksit Zehirlenmesini Dakikalar İçinde Temizleyen Yeni Tedavi Geliştirildi
Bilim insanları, karbonmonoksit zehirlenmesini dakikalar içinde etkisiz hale getirebilecek yeni bir protein bazlı tedavi geliştirdi. Fareler üzerinde yapılan deneylerde, kandaki karbonmonoksitin büyük kısmı bir dakikadan kısa müddette temizlendi.
İşte ayrıntılar…
Kaynak: https://newatlas.com/disease/first-an…
Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, karbonmonoksit (CO) zehirlenmesine karşı bugüne kadar geliştirilen en süratli ve düşük riskli tedavilerden birinin temelini attı.
Araştırmacılar, bakterilerde doğal olarak bulunan RcoM adlı bir proteini tekrar tasarlayarak kan sirkülasyonundaki CO moleküllerini adeta bir sünger üzere emip kısa müddette temizleyen bir tedavi sistemi geliştirdi.
Sessiz ve kokusuz olması nedeniyle fark edilmesi sıkıntı olan karbonmonoksit, soba, yetersiz havalandırma, mutfak ocakları, yangın dumanı ya da kapalı garajda çalışan araçlar üzere kaynaklardan yayılabiliyor.
Vücuda girdiğinde ise oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerine bağlanarak beyne, kalbe ve organlara oksijen ulaşmasını engelliyor.
Mevcut tedavide, hastaya %100 saf oksijen veriliyor ya da basınç odasında tedavi uygulanıyor. Lakin bu formül, CO’nun kandan büsbütün atılması için en az bir saat gerektiriyor ve hayatta kalanların neredeyse yarısında kalıcı beyin yahut kalp hasarı bırakabiliyor.
Yeni geliştirilen RcoM-HBD-CCC isimli protein bazlı tedavi ise fareler üzerinde yapılan deneylerde kanı dakikalar içinde temizlemeyi başardı.
Molekül, CO’ya yüksek oranda bağlanırken, oksijen yahut kan basıncını düzenleyen nitrik oksit (NO) üzere hayati moleküllere dokunmuyor. Böylelikle kan basıncında istenmeyen değişikliklere yol açmıyor. Farelerde, kandaki CO’nun yarısı bir dakikadan kısa sürede temizlendi ve moleküller inançlı halde idrarla atıldı.
Araştırmacılara nazaran bu tedavi acil serviste yahut olay yerinde damardan uygulanabilecek süratli ve inançlı bir ilk yardım panzehiri olabilir. İnsanlarda kullanılabilmesi için evvel daha geniş güvenlik testleri ve doz çalışmaları yapılması gerekiyor.
