Hissedilen Sıcaklık, Gerçek Sıcaklıktan Neden Farklı? 10-15 Derece Kadar Fark Var!

Ülkemiz, Şubat ayında resmen bahar havası yaşamıştı. Cemrelerin düşmesinin akabinde havalar ısındı, güneş pırıl pırıl ışıldamaya başladı. Gelin görün ki Mart ayı gelir gelmez, kış soğukları da geri gelmişti. Kış aylarında yağmayan kar, baharın birinci ayı olan martta yağdı.

Temmuz’un gelmesiyle birlikte sıcak hava da tesirini gösterdi. 2023 yılında kırılan sıcaklık rekorunun bu sene tekrar kırılacağı kestirim ediliyor.

Bu süreçte en sık merak ettiğimiz şey ise elbette hava durumu. Eminiz bugünlerde telefonunuzdan en çok hava durumlarını takip ediyorsunuz. Pekala burada bir şey dikkatinizi çekti mi?

Ölçülen ‘gerçek’ sıcaklıklar ile ‘hissedilen’ sıcaklıklar birbirinden çok farklı. O denli ki İstanbul’da hissedilen sıcaklık yer yer 56 dereceyi bile buldu!

Hissedilen sıcaklık, hava sıcaklığıyla her vakit tıpkı olmaz. Bunun sebebi, insan bedeninin hissettiği hava sıcaklığını etkileyen birtakım farklı faktörlerin olmasıdır. Bedenlerimiz, termometlerin ölçtüğü fizikî hava sıcaklığından daha farklı bir sıcaklık algılayabilir. Hissedilen sıcaklıkların gerçek sıcaklıklardan farklı olmasının sebebi, rüzgarın, nemin yahut güneş ışığının insan bedenini daha farklı etkilemesidir.

Gerçek sıcaklığın hissedilen sıcaklıktan farklı olmasının nedenleri:

• Eğer rüzgarlı bir kış gününe uyandıysanız, o gün daha fazla üşüyeceğinizden emin olabilirsiniz. Bunun sebebi rüzgarın arttıkça bedenin ısı kaybının da artmasıdır. Hava 0 derece olsa bile rüzgarın tesiriyle siz havayı sıfırın altında hissedebilirsiniz.

• Nemli bir bölgede yaşıyorsanız teriniz daha sıkıntı buharlaşacağı için havayı daha sıcak hissedersiniz. Bu nedenle deniz kıyısında bulunan vilayetlerde yaşayan bireyler, tıpkı sıcaklıkları çok daha sıcakmış üzere hissedebilir.

• Hava durumu, gölge ve güneş altındaki sıcaklık farkını vermez. Halbuki sıcak bir yaz günü dışarıya çıktığınızda, gölgelerin daha serin olduğunu fark edebilirsiniz. Tıpkı durum, yeşil alanlar için de geçerlidir. Beton yerlerle kıyaslandığında yeşil alanlar, sıcaklığı daha az hissetmemizi sağlar.

Tüm bu nedenler dikkate alındığında, Boğaz’ı olan megakent İstanbul’da hissedilen sıcaklıkların 56 dereceyi bulması epeyce mantıklı…

‘Herkes sıcaklığı farklı halde hisseder sonuçta’ diyebilirsiniz. Ama uzmanlar, bu durumun bilimsel olarak ele alınması konusunda bir sorun teşkil etmediğini düşünüyor. Yani, hissedilen sıcaklıklar insanların ‘fikirlerine’ yahut ‘algılarına’ nazaran değil, bilimsel datalarla hesaplanıyor. 

MGM’nin aktardığına nazaran hissedilen sıcaklık kıymetleri hem nem hem de sıcaklık bedelleri ile hesaplanıyor. Bu iki kıymetten birinin olmaması halinde, hissedilen sıcaklık hesaplanamıyor. Beş günlük iddialarda ise günün en yüksek ve düşük sıcaklıklarına yer veriliyor. Hissedilen sıcaklık da tekrar gün içerisindeki en yüksek yahut en düşük sıcaklık olarak karşımıza çıkıyor. 

Yüksek ve düşük hava sıcaklıkları ise insan bedeni üzerinde olumsuz tesirlere neden olabilir. Siz siz olun, planlarınızı yaparken sırf ‘hissedilen’ sıcaklıkları dikkate alın!