Gördüğünüz Anda Size Zaman Yolcuğu Yaptırıp Binlerce Yıl Öncesine Işınlayacak İlginç Tarihi Eserler

Bu büyüleyici mezar, tedavileri 4.000 yıl öncesine dayanan doktor Teti Neb Fu’ya ilişkin. Mezarındaki yazıtlar, Fu’nun M.Ö. 2305 ila 2118 yıllarında karar süren Altıncı Hanedan Kral Pepi II döneminde hekimlik yaptığına işaret ediyor.

Luis Pacheco de Narváez tarafından yazılan kitap, matematik, ideoloji ve geometriden doğan eskrim ve savaş sistemi İspanyol Verdadera Destreza’yı husus alııyor. Bu sistem, aslında Jerónimo Sánchez de Carranza tarafından yaratıldı ve birinci defa 1582 yılında belgelendi. 

Verdadera Destreza, tabiatı gereği makul tekniğe odaklanmaz. Bunun çok daha ötesinde geometrik tekniklere dayanır. Karmaşık ve anlaşılması güç olarak kabul edilse de sistemin hedefi, üniversal bir dövüş tekniği geliştirmektir. Rakiplerin hareketlerini geometrik formlarla görselleştirilen bu sistemde, direkt hareketlerden kaçınılır. Savunma daima devam eder ve öbür eskrim öğretilerinden farklı olarak; yanal ayak hareketlerine teşvik eder. Ayrıyeten kesme ve itme hareketleri ile makul el durumlarında kılıcın gücünün derecelendirilmesine odaklanır.

Gelin, La Verdadera Destreza’nın söz manasına da göz atalım. Destreza sözü ‘el becerisi’ ya da ‘yetenek’ manasına gelir. La Verdadera Destreza ise söz manası olarak ‘gerçek marifet yahut gerçek sanat’ olarak tabir edilebilir.

Göz kamaştıran işlemeleri ile tarihte varlığı M.Ö. 1. yüzyıla dayanan eşsiz küpeler Güney Hindistan’ın doğu kıyısındaki Andhra Pradesh’de bulundu.

Alman porselen modelleyicisi ve kabartmacı Johann Christof Rombrich tarafından yapılan eser, 1772 ila 1800’lerden kalma.

Pakistan’ın Pencap eyaletindeki Mohra Muradu’ya güzel geldiniz. Karşınızda, Taxila kalıntıları ortasında bulunan eski bir Budist adak stupası yer alıyor. Manastır hücrelerinden birinde bulunan bu anıtsal adak stupasının da dahil olduğu, ana stupa ve manastır kısımları ile kalıntılar 1980 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Çin’in Kuzey Song hanedanına ilişkin oyulmuş lubu çanı, bir vakitler memurların geçiş merasiminde kullanılıyordu. Çan’ın M.S. 960 ila 1127 yılları ortasında yapıldığı kestirim ediliyor. Eser, günümüzde Çin’deki Liaoning Vilayet Müzesi koleksiyonunda yer alıyor.

Hindistan’ın batı kıyısındaki Gujarat’ta bulunan Rani ki Vav’daki heykelde Varaha yılan Shesha’ya uzanmış olarak tasvir ediliyor. Bu detaylı oyma, Hindu ilahını bir taç ve mücevherlerle süslenmiş formda gösteriyor. 

Antik zanaatkarların fevkalâde maharetlerini gösteren eser UNESCO Dünya Mirası listesinin de bir modülü.

İran’ın Persepolis’inden bir geceye bakıyorsunuz! Tüm Milletler Kapısı, Apadana (Eski Farsça’da saray manasına gelen bir terim) ve Tachara’yı birlikte gösteren bu fotoğraf adeta tarihe açılan bir kapı oluyor.

Endonezya’nın Yogyakarta kentindeki Borobudur Tapınağı’nda bulunan Budist kabartmalar ünlü Borobudur Gemisi’ni tasvir ediyor. Tapınağın ne vakit inşa edildiği tam olarak bilinmese de Sailendra Hanedanlığı devrinden kalma olduğu düşünülüyor. Volkanik patlamalar nedeniyle zımnî kalan bu tarihi bölgenin M.S. 750 yılına dayandığı iddia ediliyor.

Fez ve Rabat kentleri ortasında bulunan arkeolojik alanda pek çok eşsiz mozaikten birini görüyorsunuz. 

Mozaiğin ortasında bir lavta çalan Orpheus ve vahşi Afrika hayvanlarının tasvirleri yer alıyor.

M.Ö. 1235’ten kalma Hitit bronz tableti, Hitit Krallığı’nın başşehri Hattuşa, yani günümüzde Çorum’un Boğazköy ilçesinde bulunmuştur. Yazıda, IV. Tudhaliya (Mısırlı) ile Tarhuntassa’lı Kurunta (Hitit) ortasındaki mutabakattan bahsediliyor. Metin, Tarhuntassa’nın egemenliğini ve öteki bir bölgeyi Kurunta ve oğullarına vaat ediyor.

Mimari niş biçiminde tasarlanan mermer mezar taşı günümüz İran’ında bulunmuştur. Yüzyıllar sonra bile personelliği ve oymaları ile göz kamaştırıyor.

Zırh, 1612 yılınında Brandenburg margravin’i Magdalena Sibylla tarafından eşi Saksonya Prensi Johann Georg I’e Noel ikramı olarak sipariş edilmiştir.

Günümüzde Museu Nacional d’Art de Catalunya’da sergilenen Aziz Christopher’ın sunağının ortasında, daha sonra İsa olduğu öğrenilen çocuğu sırtında ırmaktan karşıya geçirdiği an tasvir ediyor. Tasvirde, Likya’daki devrin ele alındığı düşünülüyor.

1677 yılında Lorenz Christian Wensch tarafından yapılan eser günümüzde, Stuttgart’taki Württemberg Eyalet Müzesi’nde sergileniyor.