Bir CM gecesinde bilgisayarın karşısında uykulu gözlerle ekrana bakarken ekranda yanıp sönen gol ışığının akabinde yazan o ismi eminiz ki unutamıyorsunuz. Tahminen Maxim Tsigalko, tahminen Kennedy Bakırcıoğlu, tahminen Julius Aghahowa… Bu yıldızlar ekran başında bizi ziyadesiyle keyifli etti. Bize kupalar kazandırdı, gerilimli gecelerimizi attıkları gollerle, yaptıkları asistlerle şenlendirdi. Tahminen de onları ucuza alan herkesi memnun ettiler. Kendileri hariç… Zira meslekleri hiç de oradaki üzere olmadı.İşte bu kategoriye girecek birtakım isimler…
O bir Hammarby efsanesi…
Biraz da biz hangi kadrosu aldıysak onun. Kennedy Bakırcıoğlu, Üstün Lig’den ekip almış herkes için bulunmaz nimet. Türk statüsünde oynuyor. Savunma sınırı ve kale hariç neredeyse her mevkide oynuyor. Ve neredeyse 50 bin Euro’ya kadronuza katılıyor. Bize çok şey kazandırdı, futbolculuğunda Ajax bile gördü lakin olmadı.
En azından o taklaları Kayseri’de izledik.
Shakhtar’dan küçük kaplı bir pazarlığa girecek olup, sonra her neyse deyip parayı bastırarak aldığımız Julius Aghahowa’nın hamlede yapamayacağı hiçbir şey yoktu. Asist, gol, duran top… Tek başına bir grup, haksız rekabetti. Gerçek hayatta o düzeye gelmedi, Kayserispor’a transferiyle en azından biz Türkiye’deki CM’cileri sevindirdi.
Kimsesizlerin kimsesiz golcüsü Tsigalko
Finishing’i 20 olan ve o alandayken 1-0 maça evvel başladığınız bir isim. Maxim Tsigalko, Belarus’tan çok ucuz bir paraya alınıp sizi şampiyonluklardan şampiyonluklara koşturan bir isimdi. Hayatı büyük bir sakatlıkla 27 yaşında değişti ve inşaat emekçisi oldu, sonu ise işsizlikle tamamlandı. Genç yaşta hayatını kaybetmesi ise hepimizi üzdü.
Yeni Pele denmişti, Rize’de forma giydi
NTV’de hafta sonu yayınlanan Futbol Mundial’in vazgeçilmezlerinden biri Adu’ydu. 14 yaşında yeni Pele ilan edilmişti. Bağlantı çağının nimetleriyle bir anda ismini duyurdu. Herkesin dört gözle beklediği ismi Rize Atatürk Stadı’nda koşarken gördük. En değerli özelliği ise her sene iki üç grup değiştirmesi oldu.
Türkiye’de tüm liglerin ilacı golcü Temur Altunhan…
Football Manager serisinin evvelki versiyonlarından Championship Manager 03-04’te, oyunun en kıymetli futbolcularından biri olarak öne çıkıyordu. Uygun maliyeti ve süratle gelişen potansiyeliyle her vakit dikkat çeken isimlerden biri olmayı başarmıştı.
Ancak sanal dünyada gösterdiği yükselişi gerçek hayatta sürdüremedi. Türk futbolseverlerin büyük umutlar bağladığı bu yetenek, mesleğinde beklenen sıçramayı yapamadı.
Yok bu türlü bir oyuncu… Gerçekten!
Championship Manager 2001/2002’nin efsane isimlerinden biri olan To Madeira, oyunda adeta bir gol makinesiydi. Yanlışsız taktiklerle bir dönemde 50 gol barajını rahatlıkla geçiyordu. Gerçek bir haksız rekabet oluyordu.
Onu başkalarından ayıran en farklı ayrıntı ise, gerçekte var olmayan bir futbolcu olmasıydı.
Süper Lig’de “game changer” bir profil
İrfan Başaran, 1.Lig ve Harika Lig’in kıymetli yıldızlarındandı. Gerçek mesleği ise 1.Lig’in etrafında geçti. 1 ve 2.Lig’de transferin aranan ismiydi. Lakin o saf yeteneğini sergileyebileceği daha üst düzeyleri göremedi.
Oyunda Napoli, gerçekte emekli…
Sergey Nikiforenko, Belarus’un gururuydu lakin oyunda! Bir defa bile ülkesinin A ulusal ekibine seçilmemesi mesleğini özetliyor aslında. Shakhtar Soligorsk’tan bir adım öteye gidememiş bir CM meraklısı el atmadığı için. Mesleği bu kulüpte son bulurken gerçekçi bir iz bırakmadan vedası mümkündür ki bir tek onu ve bizi üzdü.
