Geceyi Sesiyle Aydınlatan Adam: Müziğin Efsanelerinde Bu Hafta Frank Sinatra
Bazı sesler vardır ya, birinci duyduğunda tanırsın… Frank Sinatra’nın sesi tam olarak o denli. Rastgele bir yerde ve vakitte “Fly Me to the Moon” çalmaya başlıyor ve güya dünya birkaç saniyeliğine daha hoş bir yer hâline geliyor.
İşte o ses, hepimizin bir yerlerde duyduğu fakat tahminen de ismini tam bilmediği o ikonik adam: Frank Sinatra.
Amerikan müzik tarihinin en klas adamı olabilir kendisi. Sesiyle geceyi aydınlatan, kırık kalplere sükûnet getiren, aşkı zarafetle anlatan bir efsaneden bahsediyoruz. Hazırsanız eski bir plak sesi üzere çıtırtılı lakin çok içten bir seyahate çıkıyoruz. Müziğin Efsanelerinde Bu Hafta: Frank Sinatra! ✨🌙
1. Her şey Hoboken, New Jersey’de başladı.
Frank Sinatra, 12 Aralık 1915’te Hoboken, New Jersey’de İtalyan göçmeni bir ailenin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Doğumu hayli sıkıntı geçti; neredeyse doğar doğmaz öleceği düşünülüyordu lakin o hayata sıkı sıkıya tutundu. Gençliğinde sahne ışıklarına, gösterişli grup elbiselere ve kalabalıklara karşı tarifsiz bir ilgisi vardı.
2. Büyüleyici sesiyle birinci radyo kayıtları:
1939’da Harry James’in orkestrasında solist olarak sahneye çıkan Frank, kısa müddette sesiyle dinleyenleri büyülemeyi başardı. Tıpkı yıl içinde Tommy Dorsey Orkestrası’na transfer oldu ve burada geçirdiği 2 yıl, onun mesleğinde adeta bir dönüm noktasıydı. Radyo periyodunun altın çağında, genç kızlar onun sesine hayran kalıyor, canlı yayınlara çığlıklar eşliğinde geliyordu. Frank, daha sahnede yeni yeni yürümeye başlamışken bile bir ikon hâline gelmişti.
3. “The Voice” lakabını boşuna almadı.
4. Savaş vakti ülkesine moral kaynağı oldu.
5. Periyodun magazin figürüydü.
Sinatra, sırf sesiyle değil; özel hayatıyla, giysisiyle, tutumuyla tam bir yıldızdı. Hollywood’un gözdesi Ava Gardner’la olan çalkantılı ilgisi manşetlerden düşmezken, vakit zaman mafya ile olan irtibatları da konuşuluyordu. Bu karmaşanın ortasında bile tarzı ve özgüveniyle “cool” tarifinin beden bulmuş hâliydi.
6. Sahneye küstü, sonra ihtişamla döndü.
7. Rat Pack ve Las Vegas günleri:
8. Müziklerinde kıssa anlatırdı.
9. Her kuşağa kendini dinlettirmeyi başardı.
10. Politik tesiri sandığımızdan fazlaydı.
11. 1998’de veda etti ancak sesi hâlâ bizimle.
12. Herkes Sinatra olamaz lakin herkes bir defa Sinatra dinlemeli.
