Daha dün ‘Aşırı tatlı ya!’ dediğimiz kişi, bugün neden gözümüzün önünden kaybolsun istiyoruz? Bir hareketi, bir bakışı, tahminen de bir cümlesi… O an içimizi tanım edilemez bir soğukluk kaplıyor ve artık onu eskisi üzere göremiyoruz. Pekala hayatımızın aşkı sandığımız bireyden neden ışık süratiyle soğuruz? Bilinçaltımız bizi o şahıstan mi koruyor? İngilizce’de ‘ick’ olarak bilinen o kavrama birlikte ışık tutalım!
Kaynak: https://www.iflscience.com/what-is-th…
İlişkilerde “soğuma” hissini tahminen deneyimlemişsinizdir. Hoş giden bir irtibatın akabinde taraflar, birbirinden soğuma aşımasına girer.
İngilizcede bunu tam olarak karşılayan bir terim var aslında: “Ick”.
‘Ick’ terimi, romantik bağlarda bir partnerin makul bir davranışı yahut özelliği nedeniyle ani bir tiksinti yahut soğuma hissini tabir ediyor.
Bu his, çoklukla münasebetin başlangıç etaplarında, partnerin küçük yahut kıymetsiz görünen bir davranışı sonrasında ortaya çıkıyor.
Bunun altında aslında ‘bilinçaltıyla’ alakalı bir sebep de yatıyor.
Uzmanlara nazaran bu his, insanların potansiyel eş seçiminde bilinçaltı bir filtre vazifesi görebilir.
Eliana Saunders, insanların bu cins küçük ipuçlarını kullanarak bir partnerin uygun olup olmadığını değerlendirdiğini belirtiyor.
İsterseniz ufak bir örnek de verelim:
Mesela, biri konserve fasulyeyi soğuk yemekten rahatsız oluyorsa, bu büsbütün irrasyonel bir reaksiyon üzere görünse de, bilinçaltı düzeyde sıhhatsiz yiyecekleri ayırt edemeyen biriyle birlikte olmanın risklerine karşı bir ikaz olabilir.
Ancak, kimi psikologlar bu hissin toplumsal normlarla da şekillendiğini savunuyor. Josh Rottman’a nazaran, erkek partnerin gereğince “maskülen” olmaması üzere durumlar, toplumsal beklentilerin bir yansıması olabilir.
Saunders ise, şahsî ‘ick’lerin ekseriyetle bireyin toplumsal kıymetleriyle örtüştüğünü söylüyor.
Ancak, bu hissin çoka kaçabileceğini ve küçük farklılıkları tolere etmek yerine her ayrıntının eleştirildiğini de ekliyor.
Genel olarak, birçok ‘ick’ hissinin yüzeysel yahut toplumsal olarak pekiştirilen ipuçlarından kaynaklandığı ve gerçek uyumlulukla pek ilgisinin olmadığı belirtiliyor.
Peki bu hissin geri dönüşü var mı?
Bu hissi aşmak bazen mümkün olsa da, bunun için kişinin kendine dürüstçe bakması gerekiyor. Şayet biri, partnerinin kaba tutumları yüzünden bu hissi yaşıyorsa, bu mantıklı bir sebep olabilir. Lakin kolay bir hareket, örneğin birinin ping pong topunu kovalarken komik görünmesi, yüzünden ‘ick’ geliyorsa, burada çok eleştirel bir bakış açısı kelam konusu olabilir. Uzmanlar, insanların bu duyguyu sorgulaması gerektiğini ve birden fazla vakit ‘ick’in mantıklı bir sebebi olmadığını söylüyor.
