Fish & Chipsler Hazır mı? Aksanlarından, Kıyafetlerinden Büyüleneceğin En İyi 15 İngiliz Dizisi!

İngiltere’de 2000 yılında yüzlerce posta ofisi çalışanı, bilgisayar sistemindeki bir kusur yüzünden haksız yere hırsızlık ve dolandırıcılıkla suçlandı. Bu beşerler işlerini, prestijlerini, hatta özgürlüklerini bile kaybettiler. Dizide Alan Bates, kendi postanesi kapatıldıktan sonra bu durumun yalnızca kendisine değil, yüzlerce şahsa yapıldığını fark ediyor. Yıllarca tek başına gayret ediyor, başka mağdurları örgütlüyor ve sonunda bu büyük yanılgıyı ortaya çıkarıyor. Sonuçta devlet, yıllar sonra yanılgıyı kabul ediyor ve mağdurların haklarını iade etmeye başlıyor.

Bu dizi, dizideki oyunculardan Richard Gadd’in hayatını anlatıyor aslında. Genç bir stand-up komedyeni olan Donny’nin hayatına apansız giren Martha isimli bir bayanı husus alıyor. Donny, birinci başta yalnız ve kırılgan gözüken Martha’ya küçük bir uygunluk yapıyor; ancak bu düzgünlük kısa müddette tehlikeli bir takıntıya dönüşüyor. Martha, Donny’yi daima takip etmeye, bildiri yağmuruna tutmaya ve hayatının her alanına sızmaya başlıyor. Vakit geçtikçe Donny, yalnızca bir stalker ile uğraşmadığını; kendi geçmişindeki travmalar, kırılganlıklar ve güç alakalarıyla de yüzleşmek zorunda kaldığını fark ediyor.

1980’lerin başında İngiltere’nin Birmingham ve Coventry kentlerinde geçen bu dizi, ülkenin o devirde yaşadığı siyasi ve toplumsal olayları anlatıyor. Hikâye, gençlerin hayatlarına odaklanıyor: işsizlik, aile baskısı, politik kutuplaşma ve ırkçılığın gölgesinde kendilerine bir yol bulmaya çalışıyorlar. Bu karmaşanın ortasında müzik, bilhassa de ska ve punk kültürü, gençler için bir kaçış ve umut kapısı oluyor.

Bu dizi, Prens Andrew’nun gazeteci Emily Maitlis ile yaptığı o meşhur röportajı anlatıyor. Röportajın art planında neler yaşandığını, nasıl hazırlandıklarını ve sarayın bu olay karşısındaki halini görüyoruz. Röportaj yayınlanınca tüm ülke şok oluyor ve büyük tartışmalar çıkıyor. Özcesi, hem sarayın gizemli dünyasına göz atıyoruz hem de tarihe geçen bir televizyon olayının perde ardını izliyoruz.

Bu dizi, bir küme gencin içinden çıkamadığı problemleri ve yaptıkları yanılgıları anlatıyor. Öykü tek plan çekimlerle ilerlediği için olayların içine giriyor üzere oluyorsun. Gençlerin arkadaşlıkları, aileleriyle yaşadıkları kasvetler ve kabahatin içine nasıl sürüklendikleri göz önüne seriliyor.

Bu dizi, karmaşık bağlantılar ve geçmişle yüzleşme üzerine konseyi. Yıllar evvel birbirine bağlı olan fakat yolları ayrılan insanların tekrar bir ortaya gelişini izliyoruz. Karakterler hem eski anılarıyla hem de bugünkü hayatlarının getirdiği sıkıntılarla boğuşuyor.

Bu dizi, Londra’da geçen bir hata kıssası. Genç bir dedektif, eski bir davada büyük yanlışlar olduğunu fark ediyor. Bir yanda gerçeğin peşinde koşarken, öbür yanda yıllardır sistemin içinde güçlü pozisyonda olan deneyimli bir polisle karşı karşıya geliyor.

Bu dizi, 1970’lerin İngiltere’sinde geçiyor. O devirde ırkçılık çok yaygın ve sokaklarda yabancılara taarruzlar oluyor. Irkçı kümeler güç kazanırken, farklı kökenlerden gelen beşerler buna karşı birlikte çaba ediyor. Kıssada hem siyahi hem Asyalı hem de beyaz gençlerin bir ortaya gelip ırkçılığa karşı durduklarını görüyoruz. Sokaklarda yürüyüşler yapıyorlar, konserler düzenliyorlar ve “Birlikte daha güçlüyüz” diyerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Bu dizi, Kuzey İrlanda’nın Belfast kentinde geçiyor. Öykü, yeni vazifeye başlayan üç polis memurunun hayatına odaklanıyor. Hepsi farklı geçmişlerden geliyor ve polislikte şimdi çok deneyimsizler. Sokaklarda kabahat, çeteler ve politik tansiyon hâlâ güçlü biçimde devam ediyor. Vazifeleri sırasında hem halkın itimadını kazanmaya çalışıyorlar hem de kendi endişeleriyle yüzleşiyorlar.

Bu dizi, üniversiteye yeni başlayan iki gencin kıssasını anlatıyor. Jack utangaç, içine kapanık ve biraz dertli biri. Danny ise tam zıddı; özgüvenli, eğlenceli ve hayatı dolu dolu yaşamayı seven bir tip. İkisi tıpkı yurtta kalmaya başlayınca ortalarında çok güçlü bir arkadaşlık oluşuyor. Dizi boyunca hem üniversite hayatının komik yanlarını hem de gençlerin kendi sıkıntılarını görüyoruz. Jack, annesinin kaybıyla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da kimliğini keşfediyor. Danny ise gücüyle etrafına sevinç katıyor fakat onun da sakladığı yaraları var.

Bu dizi, ünlü bir haber sunucusu olan Douglas Bellowes’un hayatını mevzu alıyor. Douglas, canlı yayında yaptığı bir latife yüzünden büyük bir krizle karşı karşıya kalıyor. Latife toplumsal medyada süratle yayılıyor ve beşerler onu iptal etmeye başlıyor. Dizi boyunca Douglas hem mesleğini hem de şahsî hayatını kurtarmaya çalışıyor. Bir yandan özgür konuşma ile toplumsal medya linci ortasındaki çizgi sorgulanıyor, öteki yandan insanların birbirini nasıl basitçe yargıladığını görüyoruz.

Bu dizi, küçük bir kasabada yaşanan büyük bir sel felaketinden sonra başlıyor. Sular çekildiğinde bir otomobilin içinde gizemli bir ceset bulunuyor. Birinci bakışta kolay bir kaza üzere görünüyor ancak olayın ardında karanlık sırlar var. Genç bir polis memuru, bu olayın peşine düşüyor. Araştırma ilerledikçe hem kasabanın gizemli ilgileri hem de insanların sakladığı gerçekler ortaya çıkıyor.

Bu dizi, bir bayanın meskenine gelen genç bir konuğuyla başlayan öyküyü anlatıyor. Başta sıradan bir yardım üzere görünen şey, vakitle tehlikeli bir hâl alıyor. Ortalarında garip bir bağ kuruluyor fakat bu bağ dostluktan çok saplantıya dönüşüyor.

Bu dizi, bir hostesin başına gelen olayları anlatıyor. Bayanın oğlu bir hata yüzünden tutuklanıyor. O da oğlunu kurtarmak için zorla hata dünyasının içine çekiliyor. Uçaklarda çalışırken bir anda kara para aklamanın ortasında buluyor kendini.

Bu dizi, İskoçya’da geçen kısa bir ruhsal tansiyon. Bir çiftin hayatına odaklanıyor. Birinci bakışta olağan bir bağlantıları var üzere görünüyor lakin vakitle kapalı sırlar ve güvensizlikler ortaya çıkıyor. Öykü ilerledikçe karakterler hem birbirlerinden hem de kendi endişelerinden kaçamıyorlar.