Fatih Altaylı Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltı Haberine Dair Detayları Paylaştı, 12 Eylül’e Gönderme Yaptı!
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı haberini gazeteci Fatih Altaylı duyurmuştu. X (Twitter) hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan’ın gözaltı haberlerini duyuran Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında gözaltı kararlarına dair ayrıntıları vererek 12 Eylül sürecindeki gazetecilere de gönderme yaptı.
Kaynak: https://fatihaltayli.com.tr/kose-yazi…
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı haberini duyuran isim gazeteci Fatih Altaylı olmuştu.
Altaylı, X (Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda ‘Şu anda avukatlarından gelen bilgiye nazaran Ekrem İmamoğlu’nun konutuna kolluk kuvvetleri gelmiş ve kendisini gözaltına alınıyor.’ sözlerine yer vermişti.
Kısa bir mühlet sonra ikinci tweeti paylaşan Altaylı, bu kere de Necati Özkan’ın gözaltına alındığını duyurdu.
İmamoğlu’yla birlikte 99 kişinin gözaltına alınmasının akabinde Altaylı, bugünkü köşe yazısında yaşananları aktardı.
‘Artık o günkü hissiyatı biliyorum.’ isimli yazısında şu tabirlere yer verdi:
‘Bugün ne yazılır bilmiyorum.
Gazeteciliğe başladığım yıl 1982 idi.
Genç bir gazeteci olarak bir şeyi merak ediyordum.
12 Eylül 1980 sabahı gazeteciler neler hissetmişlerdi!
Hukukun askıya alınması gazeteciler için nasıl bir his, nasıl bir ortamdı.
Çok merak ederdim o vakitlerde.’
“Gazetecilerin 12 Eylül 1980 sabahı neler hissettiğini bugün prestijiyle pek düzgün anlıyorum.”
‘Ve ne yazık ki, sabah Türkiye’ye bu durumu duyurmak bana kaldı.
Sabah 6 civarında Profesör Adem Sözüer’in telefonu ile aldığım haberi, İmamoğlu’nun avukatlarından teyit ettirerek kapatılmasından saniyeler evvel toplumsal medyadan duyurdum.
Ardından Pelin Özkan’ın bildirisi geldi, “Necati’yi de gözaltına aldılar. Ofisimizin kapısı kırılmış ve arama yapılıyor” diye.
Sonra peş peşe Resul Emrah Şahan’ın, İsmail Saymaz’ın gözaltı haberleri geldi. Ve ne yazık ki, sabah Türkiye’ye bu durumu duyurmak bana kaldı.’
“12 Eylül 1980 günü bir gazeteci neler hissetti artık biliyorum.”
‘Şaşırdık mı!
Tabii ki, hayır.
Hepimizi bugüne hazırlıyorlardı zati.
Bugünkü Türkiye, dünkü Türkiye’den bile çok farklı artık.
Artık görüntüsel bir demokrasi bile değiliz.
Ve bu türlü bir günde daha fazla bir şey yazmaya gerek yok.
Bugünlük bu kadar kâfi.
NE VAKİT İNSAN OLURUZ?
Tramvaydan inmediğimiz vakit.’
