Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltına Alınmasına Eşi Dilek İmamoğlu ve Oğlu Selim’den Tepki!

Gözaltılar sonrası yansılar sürerken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yansısını lisana getirmişti. Yavaş, X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda; 

‘Bu ülkede hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve millet iradesini savunan herkes bilmelidir ki, seçilmiş bir belediye liderine yönelik bu teşebbüsler asla lakin asla kabul edilemez. Dün diploma iptali, bugün sabahın erken saatlerinde Ekrem Liderimizin meskeninin önüne yığılan polisler ve takımına yönelik gözaltı işlemleri… Bu tablo, hukuk devletine yakışmıyor.

Gözaltı nedeni belirli olmasa da; Daha evvel adliyeye gidip tabir veren bir belediye liderini, bugün koştur koştur gözaltına almak neyin göstergesidir?

Eğer nitekim adaleti arıyorsanız, evvel hukukun temel prensiplerine sadık kalınmalıdır.

Bilinmelidir ki, milletin iradesine yapılan hiçbir müdahale karşılıksız kalmaz. Hukuk dışı sistemlerle, baskılarla, tehditlerle yapılan bu uygulamalardan en büyük ziyanı demokrasimiz görecektir. Lakin biz susmayacağız!

Hiç kimse de unutmasın: Ekrem Liderimiz yalnız değildir!’ demişti.

NOW TV mikrofonlarına konuşan Dilek İmamoğlu, ‘Sabah sahurdan çabucak sonra geldi takımlar. Kızım konuttaydı, biliyorsunuz 13 yaşında bir kızım var, bugün her şeye karşın onu meskende tutamadım ‘Ben okula gideceğim, hayatıma devam edeceğim.’ dedi. Onu hazırladım okula yolladım. Ekrem Bey hazırlıklarını yaptı. Gelen arkadaşların hepsine buradan tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. Hepsi çok kibar, çok nazik halde misyonlarını yerine getirdiler. Onlar da misyonlarını tamamladılar. 07.30 üzere sizin de dediğiniz üzere meskenden ayrıldılar. Ekrem Bey’le konuştular avukatıyla birlikte, ben o süreci çok detaylı bilmiyorum fakat zati ortada dolanan bir sürü kirli bilgiler var. Artık her şeyi bekliyor hale geldik. Dün diploma iptal edildi. Adapsız bir süreç yapıldı, adapsız yapılan süreç de yöntemsiz yapıldı. Diplomanın iptali yöntemsiz, bugün bunu dünyada kime sorarsanız sorun bu türlü bir şeyin mümkün olmayacağını söylerler. Saçmalığın ötesi. Hala kağıt üzerinde bir hukuk ülkesiyiz, ne kadar çalışmasa da… Olmaz diyorsunuz, bir bakıyorsunuz yaşıyorsunuz. Bu sabah da yaşananlar onlardan bir tanesi. Evvel içeri alıyorlar, sonra kanıt oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu da sanırım avukatlar çok güzel halde anlatacaklar daha sonra. Bakın hepimiz toplumsal medyayı takip ediyoruz. 20 gündür 3-5 kişi toplumsal medyanın altını üstüne getirdi. Örgüt tezlerine yalnızca gülünür. (Diplomadaki usulsüzlük hakkında) Büsbütün iftira! Bizim birbirimizden, çalışma arkadaşlarımızdan sakladığımız hiçbir şey yok. Şeffafız. Ekrem Bey bu kadar şeffaf olduğu için ve hayatımızı ortada yaşadığımız için, kendini milletine emanet ediyor. Gün gelecek millet bunun hesabını soracak. Bunu herkes biliyor. Bu kadar adaletsizlik ve hukuksuzluğun karşısında hiç kimse susamayacak.’

‘Kelimeler kifayetsiz. Sabahın köründe aranarak uyanıyorum. İnternete giremiyorum, toplumsal medya kilitli. Hiçbir şeyden haberim yok. Otomobilimle geliyorum buraya hiçbir şeyden haberim yok, otomobilimi park ediyorum, koşarak aşağı iniyorum. Yol üstü bir sürü kolluk kuvveti. İçimden diyorum ‘Terörist mi almaya geldiniz?’ Bu adam bu ülkesi için savaşan, ülkesi için elinden geleni yapan biri. Bir terörist alır üzere sabahın köründe, şafak vaktinde, bu ülkeyi tahminen de ileride yöneteceğini bildiğiniz bir insanı geliyorsunuz burada konutundan alıyorsunuz götürüyorsunuz. Dün diploma kararı da usulsüzdü. Bu şeytanlıktan diğer bir şey değil. Gün gelecek devran dönecek ve beşerler Ekrem İmamoğlu’ndan değil, adaletten korkacak.’