Bahar dizisinin son kısmında Bahar’ın psikiyatr Tolga ile terapi sahnesini izledik. Özel hayatında olanlarla ilgili yardım alan Bahar, Cihan’la yaşadığı bağlantı yüzünden kendisini hatalı hissetmişti. Terapide konuşulanları bir psikolog perspektifinden değerlendirmesini merak edenler için Psikolog Ecem Güldalı yaptığı paylaşımla birtakım değerlendirmelerde bulundu.
Show TV’nin sevilen dizisi Bahar’ın son kısmı izleyenler için epeyce çarpıcıydı. Demet Evgar’ın hayat verdiği Bahar’ın tabibi eski rol arkadaşı Emre Karayel olmuştu.
Psikiyatr Tolga diziye girdiği birinci günden bu yana seyircinin ilgisini çekmeyi başardı. Son kısımda de Bahar ile bir terapi gerçekleştirdiler.
Bahar, Timur’dan boşandıktan sonra Cihan’la yaşadığı alakadan ötürü kendini hatalı hissettiğini fark ederek hekimine danıştı.
Doktor Tolga, Bahar’ın çocukluğuna giderek bu suçluluk hissinin kaynağını buldu. Aslında sorun Timur değildi, Bahar’ın babasıydı.
Bahar çocukluğunda da diken üstünde yaşadığını ve babasının memnuniyetsiz bir adam olduğundan bahsetti.
Terapi ile birlikte ortaya çıkanlar Bahar’da ve izleyenlerde tokat hissi yarattı. Zira Bahar, annesi üzere fedakar ve babası sorun çıkarmasın diye her şeyi yönetim etmeye çalışan bir yetişkin olmuştu.
Psikolog Ecem Güldalı yaptığı paylaşımla bu terapi sahnesi ile ilgili birtakım değerlendirmelerde bulundu. İşte o paylaşım:
‘Doğduğumuz andan itibaren içinde bulunduğumuz etrafa nazaran benliğimiz şekillenmektedir. Benliğimizin büyük ve en temel kesimlerinden birini ise çekirdek ailemiz oluşturmaktadır. Çekirdek aile içinde ebeveynimizinden gördüğümüz her türlü olumlu/olumsuz tavır ise bir noktada bu günkü bizleri inşa eder.
Bizler çekirdek ailemizden getirdiğimiz bu bedeller ile yetişkinlik devrimizi oluştururken bazen de bu tavırlar fonksiyonel olmasa bile onları hayatımıza dahil ederiz. Bu dahil edişin temelinde ise çoklukla durumla daha evvelden tanışmış olmanın verdiği itimat algısı mevcuttur.
Kişi, kendisine gösterilen bu tavır ve davranışlardan şad olmasa da bu davranışların tekrarını yaşayacağı seçenekleri ileriki yaşamı için seçebilmektedir. Seçimi fonksiyonel olsun ya da olmasın bu durumun en büyük sebebi ise kişi için inanç oluşturuyor olmasıdır. Karşı tarafın tavırları kişi için huzursuz edici bile olsa tanıdık olması sebebi ile seçim haline gelmektedir zira kişinin itimat algısı bu tarafta şekillenmiştir. Terapide ise bu fonksiyonsuz itimat algısı ve seçimler üzerinde durulmaktadır.’
Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım…👇🏻
