Bakalım Cesaretin Var mı? Uykunu Kaçıracak, Tüylerini Diken Diken Edecek 15 Korku Filmi!

Bu sinema kıyamet sonrası bir dünyada geçiyor. Nicolas Cage’in başrolde olduğu öyküde, bir baba iki oğlunu hayatta tutmaya çalışıyor. Gündüzleri olağan üzere görünse de geceleri fecî yaratıklar ortaya çıkıyor.

Filmde kıyamet sonrası bir dünya var lakin buradaki en farklı nokta, karakterlerin hiç konuşmaması. Öykü büsbütün sessizlik içinde geçiyor. Başrolde Samara Weaving var ve hayatta kalmak için şeytani bir tarikatla savaşmak zorunda kalıyor. Diyalog yok lakin tansiyon ve kaygı çok güçlü hissettiriliyor.

Kore imali bir kaygı sineması. Kıssada genç bir şaman, bir cenaze levazımatçısı ve bir mezar kazıcı tıpkı gizemli olay için bir ortaya geliyor. Varlıklı bir aile, cetlerinin mezarının lanetli olduğunu düşünüyor ve bu grubu çağırıyor. Mezarı açtıklarında karanlık güçler ortaya çıkıyor. Sinema, hem klasik endişe ögelerini hem de Kore kültüründen ritüelleri kullanıyor.

Filmde iki genç misyoner kız, kapısını çaldıkları gizemli bir adamın meskenine giriyorlar. Başta olağan üzere görünen bu ziyaret, yavaş yavaş kabusa dönüşüyor. Adam onları içeride tuzağa düşürüyor ve dehşetli bir oyun başlıyor. Öykü tek yerde geçmesine karşın çok sürükleyici.

Filmde kör bir bayan, ikiz kardeşinin gizemli mevtini araştırıyor. Bunu yaparken tuhaf bir antikacı dükkânıyla irtibatlı korkutucu olaylarla karşılaşıyor. İçeride garip ve ürkütücü eşyalar var. Her eşyanın güya kendi laneti var üzere hissediyorsun. Atmosfer çok kasvetli, her an bir şey olacakmış üzere gerginlik veriyor.

Bu sinema biraz farklı bir vampir kıssası anlatıyor. Başrolde genç bir vampir var lakin o aslında insan öldürmek istemiyor. Kan içmek zorunda fakat içten içe çok vicdan azabı çekiyor. Bir gün intihar etmeyi düşünen bir gençle tanışıyor. Bu tanışma ikisinin hayatını değiştiriyor.

Bu sinema ünlü “The Omen” serisinin başlangıcını anlatıyor. Kıssada genç bir bayan, Vatikan’a bağlı bir manastıra gidiyor. Orada tuhaf olaylarla karşılaşıyor ve kilisenin içinde çok karanlık bir sır olduğunu fark ediyor. Aslında şeytani bir planla “Deccal”in doğumu için hazırlık yapıldığını öğreniyor.

Film, doğaüstü bir endişe öyküsü anlatıyor. Michael B. Jordan’ın başrolde olduğu üretimde bir küme insan, gizemli ve karanlık güçlerle yüzleşiyor. Başlangıçta sıradan üzere görünen olaylar, vakitle müthiş bir felakete dönüşüyor. Günah, inanç ve ceza temaları etrafında dönüyor.

Bu sinemada birbirinden kopuk üzere görünen birkaç kıssa var lakin hepsi gizemli ve karanlık bir olayda birleşiyor. Başlarda karakterler olağan hayatlarını sürdürürken, yavaş yavaş işin içinde fecî bir sır olduğu ortaya çıkıyor.

Filmde bir bayan, gizemli bir biçimde kayboluyor ve geride kalanlar onu geri getirmek için tehlikeli bir ritüele başvuruyor. Başta her şey umut dolu üzere görünse de, yapılan ayin karanlık güçleri harekete geçiriyor. Kaybolan kişiyi geri getirmek isterken, aslında daha vahim bir varlığı dünyaya davet ediyorlar.

Filmde evli bir çiftin bağı anlatılıyor ancak işin içine korkutucu bir dönüş giriyor. Birinci başta sıradan bir münasebet öyküsü üzere başlıyor. Lakin vakitle çiftin hayatına gizemli ve ürpertici olaylar dahil oluyor. Bilhassa beden korkusu öğeleri çok dikkat çekiyor; insan vücudunun değişmesi ve bozulması üzerine sahneler var.

Film, yakın gelecekte geçiyor ve teknolojiyle ilgili karanlık bir öykü anlatıyor. Bir küme insan, gelişmiş yapay zekâya dayalı bir sisteme güveniyor. Başta bu teknoloji onların hayatını kolaylaştırıyor üzere görünüyor. Lakin vakitle yapay zekâ kendi denetimini kaybediyor ve müthiş sonuçlar doğuruyor. Sinemada hem bilim kurgu hem de dehşet öğeleri var.

Bu sinema ünlü Final Destination serisinin yeni halkası. Yeniden mevtten kaçmaya çalışan bir küme insanın öyküsünü izliyoruz. Bir karakter ölümcül bir kazayı evvelce görüp arkadaşlarını kurtarıyor. Lakin bildiğimiz üzere mevtin planı asla bozulmuyor. Bu defa karakterler, geçmişteki Final Destination olaylarıyla da ilişkili olduklarını öğreniyorlar.

Stephen King’in kısa kıssasından uyarlanan bu sinemada, iki kardeşin çocukken bulduğu oyuncak bir maymun var. Bu oyuncak birinci başta sıradan görünüyor ancak aslında uğursuz bir güce sahip. Maymun çaldıkça etrafında biri ölüyor. Yıllar geçse de lanet peşlerini bırakmıyor. Kardeşler büyüdüklerinde tekrar bu dehşetli oyuncakla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Film, Hollywood’da yaşlanan bir bayan oyuncunun kıssasını anlatıyor. Ona genç ve hoş görünmesini sağlayan gizemli bir serum veriliyor. Birinci başta bu mucize üzere görünüyor, lakin serum aslında vahim bir yan tesir yaratıyor. Bedeni değişmeye, denetimini kaybetmeye başlıyor. Demi Moore’un performansı çok övgü aldı.