Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 13-14 Eylül’de yapılacak Fenerbahçe’nin seçimli harika kongresinde başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.
Aziz Yıldırım’ın yaptığı yazılı açıklama.
‘Fenerbahçe’nin içerisine girdiği seçim sürecinde, adımın birçok senaryo içerisinde speküle edilmesi sebebiyle aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti doğmuştur.
Gerek yakın etrafımdan, gerekse topluluğumuz içerisinden yaklaşan kongrede aday olmam istikametinde tarafıma defaatle telkin ve tavsiyelerde bulunulmaktadır. Fakat, hatırlanmalıdır ki, 26 Temmuz 2025’te yapılan Yüksek Divan Kurulu’nda, “Eylül ayında bir kongre yapılmasının kulübün faydasına olmayacağını ve bundan vazgeçilmesi gerektiğini” söylemiştim. Bu türlü bir vakitte, mevcut şartlar altında yapılacak bir kongre Fenerbahçe için değil, mevcut idare için yapılmış bir kongre olacaktır. Bu karar camiayı çocukça bir hile ile aldatma teşebbüsünden diğer bir şey değildir.
Oysa, bugün Fenerbahçe’nin ve hatta tümüyle Türk spor kulüplerinin temel sorunu, yöneticilerinin hünerleri ve yetenekleri sorunu olmaktan çıkmış, diğer ve daha büyük bir problem haline gelmiştir. İdare kültürü ve yönetici ahlakı problemi, yalnızca Fenerbahçe’nin değil, giderek tüm spor kulüplerinin birincil problemi haline gelmektedir.
Yapılan harcamalar, gelir ve masraf açıkları, rekabetin ortadan kalkması, himaye ve kayırmanın ligin karakteri haline gelmesi, kulübün var olan ve müstakbel imkanlarının çok üstünde borçlanmaya gidilmesi, kulüp varlıklarının ipotek altına alınması ya da satılması, mali tabloların makyajlanarak finansal gerçeklerin örtülmesi üzere olgular, sonunda faturayı pak insanların ödediği büyük bir fiyaskoya hamiledir.
Kulüp başkanlığı, bir meslek basamağı değildir.
Kulüpler, liderlerin “başarılı adam” olmak isteklerinin objesi kılınamaz. Yöneticilik de oyun değildir.
Oynamaya doymayanlar, babasının parasıyla alınmış oyuncaklarıyla oynayabilirler.
Milyonluk toplulukların geleceği ve onuruyla oyun oynanamaz. Bu kongre, Fenerbahçe’nin imkanlarıyla mevcut idarenin isteği ismine yapılmaktadır. Varlığını ve zamanlamasını onaylamadığım bu sürecin modülü olmayı reddediyorum. Bir kongre yapılacaksa, haziran ayında yapılmış olmalıydı.
Mevcut halde, kulübün faydası, dönem sonunun sükunetle beklenmesinden geçer ki kulübün katlanacağı yükümlülüklerin kararını alanlar, rastgele bir mazeretin arkasına saklanmasınlar.
Ben Fenerbahçe başkanı olmaktan daha çok bir Fenerbahçeliyim. Bu gidişat, samimi tüm Fenerbahçeliler üzere beni de üzüyor.
Ama, dönem başlamış, transferler yapılmış, teknik yönetici adaylarının, “Kurmadığım takımın sorumluluğunu kabul etmem” diyerek Fenerbahçe’yi reddettiği bir vasatta yapılacak bir kongre ve bu kongrede aday olmak, şahsım için hizipçilikten öte bir mana taşımaz.
Bu vesileyle Fenerbahçe topluluğuna söylemek istediğim şey, daima birlikte, kadromuzun başarısı için gayret sarf etmek, özlediğimiz şampiyonluk için kadroya takviye vermek ve görülecek bir hesap var ise, bunu dönemin sonuna bırakmaktır.
Bu hususla ilgili artık ismimin rastgele bir halde speküle edilmemesini kamuoyundan rica ediyor, yeni dönemde tüm branşlarda gayret eden gruplarımıza ve atletlerimize muvaffakiyetler diliyorum.’
