Ağrı Kesiciler Nasıl Oluyor da Ağrıyan Yerin Nerede Olduğunu Şıp Diye Bulabiliyor?
Bir ağrı kesici aldığınızda, o küçük hapın ağrının tam yerini nasıl bulduğunu merak ettiniz mi? Bedenimizde her şey bir tertip içinde işliyor ve bu süreçte hücrelerin yüzeyindeki proteinler büyük rol oynuyor. Ağrı kesiciler, sadece yanlışsız proteine bağlanarak tesirini gösteriyor. Bu bağlanma, hal ahengi ve elektriksel çekim ile gerçekleşiyor. Artık gelin ayrıntılıca inceleyelim…
Vücudumuzdaki hücrelerin yüzeyinde, yüzlerce hatta binlerce protein bulunur. Bu proteinler, atomların bir ortaya gelerek oluşturduğu karmaşık moleküllerdir ve her birinin kendine has bir biçimi vardır.
Benzer halde ağrı kesicilerin içerdiği kimyasal hususlar de farklı biçimlere sahiptir. İşte burada “anahtar-kilit” benzetmesi devreye giriyor! İlaçlardaki kimyasal hususlar bir anahtar üzere davranır ve sırf kendi halleriyle uyumlu proteinlere (kilitlere) bağlanabilirler.
Ağız yoluyla aldığınız ağrı kesiciler, kana karıştıktan sonra bedenin her yerine yayılır. Lakin değişik bir biçimde ilaç molekülleri rastgele herhangi bir hücreye bağlanmaz.
Bunun nedeni, farklı hücrelerin yüzeyinde farklı proteinlerin bulunmasıdır.
Ağrı kesicilerdeki kimyasal moleküller, kendilerine uygun proteine sahip olan hücreleri bulana kadar maksatlarını aramaya devam eder. Buna ilacın sırf yanlışsız yere tesir etmesini sağlayan ince bir “biyolojik hedefleme” süreci diyebiliriz.
Süreçte yalnızca moleküllerin biçimleri değil, elektriksel yükleri de değerli bir rol oynar. İlaç molekülleri ve proteinlerin birbirlerine bağlanan kısımları ekseriyetle zıt elektriksel yüklere sahiptir, bu da onları birbirine hakikat çeker.
Yani ağrı kesici molekülü tam manasıyla hakikat proteini bulana kadar bedende dolaşır, bağlanma gerçekleştiğinde ise sihir başlar ve ağrı yavaş yavaş azalır.
