Pasaportuna El Koyulmuştu: Gazeteci İsmail Saymaz’dan “Adalet” Çağrısı

Gazeteci İsmail Saymaz’ın geçtiğimiz günlerde tatil için yurt dışına gitmek için geldiği havaalanında pasaportuna el koyulmuştu. Saymaz, bugün hakkında açılan soruşturmada zımnilik kararı olduğu için avukatlarının karara itiraz etmesine hak tanınmadığını açıkladı.
İsmail Saymaz, “Yargıya karşı adalet arıyoruz.” sözlerini kullandı.
Gazeteci İsmail Saymaz geçtiğimiz günlerde hakkında yurt dışına çıkma cezası verilediğini açıklamıştı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan İsmail Saymaz, “Eşim, çocuğum ve arkadaşlarımla hafta sonu tatili için yola çıkmışken, hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konduğunu öğrendim. Pasaportuma el kondu.” sözlerini kullanmıştı.
İsmail Saymaz şayet kaçacak olsaydı çok evvelden yurt dışından dönmeme imkanı olduğunu da kelamlarına eklemişti.
Gazeteci Saymaz’ın hakkındaki soruşturmada saklılık kararı olduğunu da açıkladı.

Bugün 2 avukatının adliyeye giderek karara itiraz etmek istediğini söyleyen İsmail Saymaz, alınan yurt dışına çıkış yasağı kararının avukatlarına verilmediğini söyledi.
Avukatların savcıya verdiği itiraz dilekçesi de kabul edilmemiş.
İsmail Saymaz, “Benim kabahatim nedir? Söylenmiyor. Yoksa bana da bir ‘örgüt’ mü bulunmak isteniyor? Trollerin bildiği, ancak bizden gizlenen bir soruşturma yürütülüyor. Yargıya karşı adalet arıyoruz.” tabirlerini kullandı.
İsmail Saymaz’ın açıklaması 👇

‘Bana yapılan hukuksuzluk katmerlenerek artıyor.
Tarihimizde gibisi olmayan bir hukuk tanımazlıkla karşı karşıyayım.Malum, sözüm bile alınmadan hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konmuş, pasaportum elimden alınmıştı.
Bugün sabah avukatlarım Aslı Kazan ve Serdar Laçin, karara itiraz için İstanbul Adliyesi’ne gittiler.
Savcılıkta, evraka erişimin hakimlik kararıyla kısıtlandığını öğrendiler.İtiraz etmek için kısıtlama ve yurt dışına çıkış kararlarından örnek istediler.Ne var ki bu kararlar bize verilmedi ve gösterilmedi.
Oysa kararlar ve tutanaklar CMK’nın 153/3 hususuna nazaran kapalılık kapsamında değildir. Kanunen bize verilmesi gerekir.
Biz örneği verilmeyen, içeriği gösterilmeyen kararlara nasıl itiraz edebiliriz?
Avukatlarım ikinci bir dilekçe vererek, savcıyla görüştü. Savcılık ikinci dilekçemize süreç yapmayı da kabul etmedi.
Ayrıca bugün, yarın, en kısa vakitte söz vermeye hazır olduğumu bildirdiğimiz halde “gelin” denilmedi.
Benim kabahatim nedir?
Söylenmiyor.
Yoksa bana da bir ‘örgüt’ mü bulunmak isteniyor?
Trollerin bildiği, ama bizden gizlenen bir soruşturma yürütülüyor.
Yargıya karşı adalet arıyoruz.’