Bir futbolcuyu tuttuğunuz kadronun formasıyla izledikten sonra teknik yönetici olarak kadronuzda görmek değer biçilemez. Yaşlandığınızı hissetseniz de bir tarihe şahitlik etmenin gururu her vakit çok diğerdir. Fenerbahçe’de de bu onura erişmiş birçok isim var. Geçmişten bugüne Fenerbahçe’de 20 isim bu duyguyu yaşadı. Hafızalarda yer etmiş son 7 ismi sizin için derledik
Rıdvan Dilmen
Rıdvan Dilmen’in futbolculuğuna sakatlıklar sebebiyle doyulamadı. Yeteneği ve süratiyle herkesi peşinden koşturan Rıdvan Dilmen’in daha büyük bir yıldız olmasına sakatlıklar mani oldu. Futbolu bıraktıktan sonra teknik yöneticiliğe geçiş yaptı.
Vanspor’da teknik yönetici olarak başlayan mesleği kısa müddette Fenerbahçe’yle kesişti.
5 maçta 11 puan ile üzücü bir başlangıç yapmadı fakat Avrupa’da Rüştü’nün yanılgısıyla elenilen MTK Budapeşte maçı sonrası istifa etti. ‘Galatasaray’ın hegemonyası bitireceğim’ diye döneme başlayan Dilmen kısa müddette istifasıyla gündem olmuştu.
Turhan Sofuoğlu
Turhan Sofuoğlu meşhur 103 gollü dönemin kahramanlarından. O dönem ‘100. golü kim atacak?’ sorusunun da yanıtı…
Sofuoğlu futbolculuğunun akabinde Fenerbahçe’de Rıdvan Dilmen ve Zdenek Zeman’ın yardımcılıklarını yaptı. Onlardan sonra dönemi tamamlayan o oldu.
Derbi performansıyla Fenerbahçelileri sevindiren isimler ortasına ismini yazdırdı.
Sofuoğlu periyodunda Beşiktaş’ı 16. haftada 2-1 yenen Fenerbahçe, 23. haftada Trabzonspor’u 2-1, 26. haftada Ali Sami Yen Stadı’nda Galatasaray’ı 1-0 ve 33. haftada da İnönü Stadı’nda Beşiktaş’ı 3-1 mağlup etmişti.
Oğuz Çetin
Fenerbahçelilerin ‘İmparator’ lakaplı efsanesi. Türk futbolunda bu unvanı alan da birinci kişidir. Futbolculuğu için ‘maestro’ sözünün bile az kaldığı bir isim olan Oğuz Çetin’in Fenerbahçe’deki teknik yöneticilik devri pek yolunda gitmedi.
Oğuz Çetin, 2000-01 döneminde Mustafa Denizli’nin yanında Fenerbahçe’ye yardımcı antrenör olarak geldi. Akabinde birebir misyonda Werner Lorant ile çalıştı. Lorant’ın ayrılmasının akabinde 10 maçta Fenerbahçe’nin teknik yöneticiliğinde kaldı.
Aykut Kocaman
Aykut Kocaman, hem futbolcu, hem sportif yönetici hem de teknik yöneticilik yaptı. Güçlü vakitlerde taşın altına elini koyarak hem lider hem teknik yönetici üzere davrandı.
Fenerbahçe ile hem yeşil alanda hem saha kenarında büyük zaferler kazandı. Aykut Kocaman hangi durumda misyon alırsa alsın Fenerbahçe için her vakit bir isimden fazlası oldu.
İsmail Kartal
Tribünlerden gelen ‘Hocam olacaksak seninle olalım’ denilerek şampiyon olması en çok istenen isimlerdendi. Futbolculuğunun akabinde uzun yıllar birçok isimin yardımcı antrenörü oldu. Sonrasında misyon ona verildiğinde elinden geleni yaptı fakat yetmedi. Fenerbahçe, şampiyonluğa onunla da erişemedi.
Erol Bulut
Futbolculuğunda Trabzonspor maçında Aykut Kocaman’a asisti, Beşiktaş’a golü ve Parma maçı performansı hala hafızalarda.
Fenerbahçe’de teknik yöneticiliğe Sportif Yönetici Emre Belözoğlu’nun kurduğu takımla kötü bir başlangıç yapmadı fakat sonrasında işler istediği gibi gitmedi. Ligde 14 maçtır kazanamayan ve küme düşen Gençlerbirliği’ne karşı Kadıköy’deki yenilgi dönemin özeti üzereydi.
Emre Belözoğlu
Onu tüm Türkiye hatta dünya Galatasaray formasıyla tanıdı. O Türkiye’ye Fenerbahçe formasıyla döndü. Toplulukla özdeşleşmesi de hırslı kişiliği ile hiç de güç olmadı. Kısa müddette kaptanlık misyonuna de getirildi.
Futbolculuktan sonra sportif yönetici oldu. ‘Alo ben Emre Abin’ ile Türk futbolunun seyrini değiştirdiği argüman edilse de dönemin son haftalarında kendini teknik yöneticilik koltuğunda buldu. Tahminen Sivasspor maçında o kaza yaşanmasa şampiyonluk apoletine birinci vazifesinde erişecekti.
