AKP’li Ömer Çelik’ten Öcalan’ın Çağrısı Sonrası İlk Açıklama: ”Pazarlık Söz Konusu Değil”
İstanbul Vilayet Başkanlığı önünde basın toplantısı düzenleyen AKP Sözcüsü Ömer Çelik, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı davetle ilgili, ‘PKK, hangi isimle olursa olsun Irak’ta ve Suriye’deki bütün uzantılarıyla silah bırakmalıdır. ‘Devlet bir pazarlık sürecine girer mi?’ Bir sefer daha tabir ettik ki; burada devletin nitelikleriyle ilgili bir pazarlık kelam konusu değildir’ dedi.
Üçüncü kere İmralı’ya giden DEM Parti heyeti, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını kamuoyuyla paylaştı.
Öcalan, PKK’ye silah bırakma ve kendini feshetme daveti yaptı.
Öcalan mektubunda, ‘Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır tesirinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, söz özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin mana yoksunluğuna ve çok tekrara yol açmıştır. Hasebiyle ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır’ dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik yaptığı silah bırakma ve terör örgütünü feshetme davetine ait, “Artık ‘terörsüz Türkiye’ gayesine ulaşma vaktidir.” dedi.
Çelik, “Bu çerçevede, terör örgütünün silahlarını bırakması ve büsbütün feshedilmesi temeldir. PKK, PYD, YPG, SDG hangi isimle olursa olsun, Irak ve Suriye’deki bütün uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendi kendisini feshetmelidir.” diye konuştu.
“Bugün, Türk siyasi tarihinin karanlık tarihlerinden birinin 28 Şubat’ın yıldönümü. Demokrasi çabasına önderlik eden sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ediyoruz” diyen Çelik’in açıklamaları şöyle:
”Bu evrak sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan olarak imzasını taşıyor. Verdiği o büyük çabanın sonunda sayın Cumhurbaşkanımız, başbakan olarak 28 Şubat’ı hayata geçiren bütün genelge, talimatlar, aksiyon planı, tüm evrakları o büyük çabanın gerisinden bu imzayla bertaraf etmiştir.Dünden beri gündem, PKK terör örgütünün silahları bırakması ve lağvedilmesiyle ilgili gündem. Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan olduğu periyottan itibaren yasakların kalkması, milletimizin üzerine kurulmuş vesayet tuzaklarının ortadan kaldırılması, vatandaşlarımızın kimliklerinin, hak ve hürriyetlerinin baskı altına alınması karşısında ortaya koyduğu iradenin sembol niteliğinde konuşmaları vardır.
Bundan bir tanesi 12 Ağustos 2005’te sayın cumhurbaşkanımız tarafından Diyarbakır’da yapılan konuşmadır. O konuşmada, “Türkiye ne kadar İstanbul ise ne kadar Konya ise o kadar Diyarbakır’dır. Bu ülkenin her yerinin, her renginin, her sesinin farklı bir lezzeti vardır. Kürt sorunu bu milletin bir kesiminin değil, hepsinin sıkıntısıdır.” diye tabir etmişlerdir. Bu söz sıkıntıyı yalnızca bir etnik problem olarak ele almamakta, problemlerin tahlilinin Türkiye’nin bütününü ilgilendiren bir demokrasi sorunu olduğunu tabir etmektedir.
Kürt sorunu da baş örtüsü sorunu da Cumhurbaşkanımızın iradesi sayesinde çözülmüştür. Bugün geldiğimiz noktada artık terörsüz Türkiye maksadına ulaşma vakti olduğunu tabir ediyoruz.”
Konuya ait bir pazarlığın kelam konusu olmadığını da açıklayan AKP’li Çelik, son olarak şunları söyledi:
”Sayın Bahçeli’nin tarihi daveti, bütün Ortadoğu’da başlayan karanlık süreçlere karşı, bütün bu dalgayı göğüsleyecek yeni bir ileti, davet, davet olarak ortaya çıkmıştır. Bunun aslı terörsüz Türkiye amacına ulaşmaktır. Bu çerçevede, terör örgütünün silahlarını bırakması ve büsbütün feshedilmesi temeldir. PKK, PYD, YPG, SDG hangi isimle olursa olsun, Irak ve Suriye’deki bütün uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendi kendisini feshetmelidir.
Şöyle bir bahis gündeme getiriliyor; ‘Devlet bir pazarlık sürecine girer mi?’ Bir kez daha söz ettik ki; burada devletin nitelikleriyle ilgili bir pazarlık kelam konusu değildir. Milletimizin pahaları konusunda bir al-ver süreci kelam konusu değildir.’
