Geçtiğimiz gün PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın el yazısıyla yazdığı mektup Taksim’de Ahmet Türk ve beraberindeki heyet tarafından evvel Kürtçe sonra Türkçe olarak okunmuştu. DEM Parti’nin İmralı heyeti olarak isimlendirdiği küme daha öncesinde Kuzey Irak’ta kimi görüşmeler gerçekleştirip Öcalan’ın kaldığı İmralı’ya hareket etmişti.
İmralı’dan yedi kişilik heyet ve Öcalan’ın fotoğrafı servis edildi. Fotoğrafta yıllardır siyaset sahnesinde olan DEM Partili siyasetçilerin yanında kamuoyunun tanımadığı iki isim daha vardı. ‘İmralı’daki fotoğraftaki başka bireyler kim?’ soruları sıkça sorulmaya başladı.
DEM Parti’nin İmralı heyetinde tanınmış isimler yer alıyordu. 7 kişilik heyette 5 politiğin yanında iki avukat bulunuyordu.
Kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Lider, Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan DEM Parti’nin değerli isimlerinden. Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol ise Öcalan’ın avukatları.
Fotoğrafta kamuoyunun bilmediği üç şahıs dikkat çekti. Bunların biri masanın ucunda, başka ikisi de Öcalan’ın ardında duruyordu.
Öcalan’ın masasında bulunan isimlerden biri İmralı’da mahkum olan Hamili Yıldırım.
Yıldırım 1980’de Elazığ’da yakalanarak cezaevine girdi, 16 yıl sonra tahliye olunca yasadışı yollardan Suriye’ye kaçtı. 1997’de PKK yöneticilerinden biri olarak Tunceli’ye gitti. 2002’de KADEK’in Rusya sorumluluğuna getirildi. 2004’te PKK’nın Hatay ve Akdeniz Bölge sorumlusu olarak Türkiye’ye geçerken 15 şahısla yakalandı. Ağırlaştırılmış ömürboyu mahpus cezasına çarptırıldı.
Ayaktaki mahkumlardan biri de Veysi Aktaş.
2015’ten beri Öcalan ile birlikte İmralı’da. “Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet yönetiminden ayırmak” hatasından müebbet mahpus cezasına çarptırıldı.
Onun yanında da Ömer Hayri Konar bulunuyor.
Konar 23 yıldır tutuklu. 2000-2002 ortası PKK’nın Ortadoğu yapılanmasında vazife aldı. Suriye’de yakalanarak Türkiye’ye teslim edildi. Öcalan’la Bekaa Vadisi’nde birlikte olan isimler ortasında.
Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın bir evvelki tahlil sürecinde Öcalan’ın isteği doğrultusunda İmralı Cezaevi’ne naklettirdikleri tez edilmişti.
