Almanya bugün erken seçim için sandıktaydı. Çok sağın yükselişte olduğu ülkede genel kamuoyunda rahatsızlık had safhada. Anketlere göre AfD ikinci parti olarak meclise giriyordu. Korkulan senaryo gerçekleşti. Anketler yanılmadı. Toplumsal demokratların hezimete uğradığı seçimde merkeze, hatta sağa yaklaşmasına karşın Yeşiller bile kaybetti.
Almanya bugün erken seçim için sandık başına gitti.
Almanya’da ‘Trafik Lambası’ koalisyon hükümetinin dağılması üzerine gidilen erken seçimlerde çıkış anketleri geliyor. Çıkış anketlerindeki sonuca nazaran Almanya direksiyonu sağa kırmış görünüyor.
Seçimlere iştirak yüzde 84 ile Almanya tarihinin en yüksek oranlarından birine ulaştı.
Çıkış anketlerine nazaran, muhafazakâr CDU/CSU oyların yüzde 29’unu alırken, protofaşist AfD yaklaşık yüzde 19,5 ve Şansölye Scholz’un partisi SPD yüzde 16 düzeyinde kaldı.
Yeşiller yüzde 13,5, Sol Parti ise yüzde 8,5 oy alarak barajı geçti.
Hür Demokratlar (FDP) yüzde 4,7, Sarah Wagenknecht İttifakı (BSW) ise yüzde 4,9 oyla barajın altında kaldı.
AfD’nin koalisyonda yer alması güç görünüyor fakat aldıkları oy sonraki seçimler için onları cesaretlendirecek.
Ana akım partiler tarafından dışlanan AfD’nin koalisyon dışında kalması bekleniyor.
Seçimlerden birinci parti olarak çıkan CDU lideri Friedrich Merz’in, başbakanlığı üstlenerek SPD ve/veya Yeşiller ile koalisyon kurma teşebbüsünde bulunacağı öngörülüyor.
Sol Parti, barajı geçerek AfD’nin ikinci olduğu seçimlerde değerli bir varlık gösterdi.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve Sol Parti’nin eski lideri Martin Schirdewan, DW’ye verdiği demeçte, partisinin parlamentoya tekrar seçilmesinde muhafazakâr CDU/CSU blokunun stratejisinin kıymetli bir rol oynadığını belirtti.
Schirdewan’a nazaran, Muhafazakâr önder Friedrich Merz’in parlamentoda göçmen aksisi maddeyi geçirmek için çok sağcı AfD’nin oylarına yöneldikten sonra, seçmenler “antifaşist” bir alternatif olarak Sol Parti’ye yönelmeye başladı.
CDU’da %30’a ulaşamamış olmanın kederi var. %30’u ruhsal eşik olarak görüyorlardı.
DW muhabiri Michaela Küfner, çıkış anketlerine nazaran CDU’nun yüzde 29 oyla birinci sırada yer almasından seçmenlerinin şad göründüğünü, lakin “kimsenin coşku içinde olmadığını” belirtti.
Küfner, CDU üyelerinin ruhsal olarak kıymetli gördükleri yüzde 30 barajına ulaşmayı umut ettiklerini söz etti.
SPD, İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde en büyük hezimeti yaşadı.
Mevcut Başbakan Olaf Scholz’u tekrar başbakan adayı gösteren Sosyal Demokrat Parti (SPD), bir evvelki seçime kıyasla 9,7 puan kaybederek yüzde 16 oy aldı ve üçüncü sıraya geriledi.
Bu oran değişmezse, SPD İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana düzenlenen genel seçimlerde en düşük oy oranını almış olacak.
Yeşiller ve hükümetin öbür ortağı FDP’nin oylarında düşüş var. FDP baraj altında kaldı.
Koalisyondan ayrılarak ülkede erken genel seçime gidilmesine yol açan Hür Demokrat Parti (FDP), bu seçimlerde SPD ile birlikte büyük kayıplar yaşadı.
2021 seçimlerine kıyasla oyları 6,5 puan düşen FDP, birinci çıkış anketlerine nazaran yüzde 4,9 düzeyinde kaldı. Seçim barajının yüzde 5 olduğu ülkede, sonuçların bu formda katılaşması halinde FDP, az bir farkla meclis dışında kalacak.
Yeşiller Partisinin ise 2021’deki seçimlere nazaran oy oranı 1,2 puan düşerek yüzde 13,5 oldu.
