MİT Casuslardan Korunma Rehberini Yayımladı: “Boşboğazlık Casusluk Kadar Tehlikelidir”
Milli İstihbarat Akademisi (MİA), 1928’de yazılan ve halkı casusluk tehditlerine karşı uyaran ‘Casuslardan Korunma’ isimli Osmanlıca yayını tekrar yayımladı. Rehberde casusluk kadar boşboğazlığın da tehlikeli olduğuna dikkat çekilerek şu tabirler yer aldı: “Boşboğazları casuslar kadar tehlikeli addeder: Harb-i umumiyi kayb etmekliğimize boşboğazlığımızın da pek büyük ziyanı dokunmuştur.”
1928 yılında yayımlanan “Casuslardan Korunma” kitapçığı, Osmanlıca’dan Latin harflerine çevirilerek yine yayımlandı. Erken Cumhuriyet Devri’nde yayımlanan bu kitapçık, halkı casusluğa karşı bilgilendirmek emeliyle bir rehber olarak paylaşıldı.
Kitapçıkta devrin tehditleri, devletin casusluk faaliyetlerine yaklaşımı ve halkı bilinçlendirmek için kullanılan prosedürlerin değeri anlatılıyor..
O periyot istihbarat faaliyetlerinin arttığı belirtilen kitapçıkta, casusluk metotları ve davranış biçimlerine karşı farkındalık oluşturmayı hedeflendiği tabir edildi.
Kitapta dikkat çeken kesitler şöyle:
“Soru: Birinci ve ikinci kısımlarda casus ve boşboğazların nasıl adam olduklarını güzelce anladın mı?”
Cevap: Evet efendim, çok güzel anladım.
Soru: O halde bunlara karşı ne yapmak lazımdır?
Cevap: Boşboğazların ağzını tutmak casusların da haber almak için yapacakları tertibatları bozmak lazımdır.
Soru: Arkadaşlarından birisi bu türlü boşboğazlık yapmak isterse ne yaparsın?
Cevap: Yapmaması için birkaç kere tembih ederim, şayet dinlemezse derhal zabite malumat veririm.
Soru: Bir insan boşboğazlık yapmamak için ağzını nasıl kapamalıdır?
Cevap: Gerek bildiğini ve gerekse yalan yanlış işittiği sözleri hiçbir yerde söylememek suretiyle ağzını kapamalıdır.
“Soru: Casuslara karşı nasıl davranırsın?”
‘Cevap: Efendim, bunlarla uğraşmak çok güçtür. Eski kıssalarda işittiğimiz üzere yedi başlı su aygırı var imiş, işte casuslar da tıpkı buna benzermiş, bir başını kesersek yerine bir baş daha türermiş. Bunun için bu gibilerle lakin hükümetimizin yaptığı muntazam teşkilatla karşı gelinebilir.’
“Soru: Sizlere hiçbir görev düşmez mi?”
‘Cevap: Evet efendim. Yalnız biz askerler değil bütün memleket halkı dahi casuslarla uğraşmalıdır. Herkes memleketi hakkında âlâ, makus her ne işitirse derhal haber vermelidir ve bir adamın casus olduğundan kuşku edilirse çabucak yakalayıp asker ise zabitine, başı bozuk ise polise teslim etmelidir.’
