İzlerken Ağlama Krizine Gireceğiniz, Depresyonunuza Depresyon Katacağınız 15 Film!

Tobias ve Almut’un tesadüfen tanışmasıyla başlayan kıssa, on yıl boyunca alakalarının farklı periyotlarını takip ediyor. Vakit sıçramalarıyla ilerleyen sinema, ikilinin birlikte geçirdiği keyifli anları, karşılaştıkları zorlukları ve hayatlarını değiştiren olayları gösteriyor. Sıhhat sıkıntıları, alakalarının seyrini değiştiriyor ve kalan vakitlerini nasıl değerlendirecekleri konusunda ikisini de kıymetli kararlar almaya zorluyor.

Çocukken çok yakın olan Nora ve Hae Sung, Nora’nın ailesiyle birlikte Güney Kore’den Kanada’ya taşınmasıyla ayrılıyor. Yıllar sonra internet üzerinden tekrar irtibat kuruyorlar fakat farklı hayatlara sahip oldukları için bir ortaya gelemiyorlar. Ortadan geçen on iki yılın akabinde Hae Sung, Nora’yı görmek için New York’a geliyor. Geçmişin anıları ve yarım kalan hisler, ikisinin de hayatını yine sorgulamasına neden oluyor. Buluşma, ikisinin de içinde taşıdığı “ne olurdu” sorusunu daha da derinleştiriyor.

Arabesk müziğin unutulmaz ismi Bergen’in hayat öyküsü, çocukluğundan sahne mesleğine ve maalesef trajik vefatına kadar anlatılıyor. Sinema, onun yaşadığı zorlukları, müzik tutkusunu ve en çok da uğradığı şiddeti merkeze alıyor. Bergen, hem sanatındaki başarısıyla hem de yaşadığı acılarla hafızalarda yer ediyor. Ve bu sinemayla birlikte onun hayatına şahit etmiş oluyoruz.

1970’lerde Brezilya’daki askeri darbe periyodunda, eski milletvekili Rubens Paiva konutuna yapılan baskınla gözaltına alınıyor ve kayboluyor. Eşi Eunice, kocasının akıbetini öğrenmek için yıllarca uğraş ediyor, baskılara ve azaba karşın adalet arayışından vazgeçmiyor. Yıllar sonra Rubens’in azap altında öldürüldüğü ortaya çıkıyor, lakin sorumlular yargılanmıyor.

Violet ve Finch, lisede tanışıyor ve birbirlerinin yaralarını sarıyor. Violet, ablasının vefatının akabinde hayata tutunmakta zorlanıyor, Finch ise kendi içsel karanlığıyla savaşıyor. Birlikte yaptıkları küçük seyahatler ve paylaştıkları anlar, ikisinin de ömrüne umut katıyor. Lakin Finch’in ruhsal problemleri giderek ağırlaşıyor ve Violet, onu kurtarmaya yetemiyor.

Doğu Anadolu’da mecburî vazife yapan öğretmen Samet, tayin hayaliyle günlerini sayıyor. Fakat öğrencilerinden biriyle ilgili ortaya çıkan bir argüman, hem mesleğini hem de etrafıyla bağlantılarını sarsıyor. Karla kaplı köy hayatı, yalnızlık ve geleceğe dair ümitsizlik, Samet’in iç dünyasında giderek büyüyor. Tanıştığı Nuray, ona umut ışığı oluyor lakin bu bağ da Samet’in kararsızlıkları ve içsel sıkışmışlığıyla sınanıyor.

Irak Savaşı’nda misyon yapmış eski asker Merit, savaş sonrası travmalar ve kayıplarla başa çıkmaya çalışıyor. En yakın arkadaşı Zoe’yi kaybettikten sonra, onun hayaliyle konuşarak hayata tutunuyor. Bu durum, ailesiyle ve bilhassa annesiyle olan münasebetini karmaşık hale getiriyor. Sinema, hem Merit’in geçmişiyle yüzleşmesini hem de kayıpla baş etme sürecinde yaşadığı duygusal kırılmaları ayrıntılı bir halde gösteriyor.

11 yaşındaki Sophie, babası Calum ile Türkiye’de bir tatil geçiriyor. Güneşli günler, havuz keyfi ve küçük maceralarla geçen bu tatil, Sophie için keyifli anılar biriktiriyor üzere görünüyor. Lakin Calum’un ruhsal meseleleri ve içsel yalnızlığı, tatilin art planında sessizce hissediliyor. Yıllar sonra Sophie, bu tatili hatırlarken babasının o periyotta yaşadığı duygusal yükü fark ediyor.

Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Hasret, dayısı olan ünlü keman virtüözü Mehmet ile birlikte yaşamaya başlıyor. Mehmet, içine kapanık ve hislerini tabir etmekte zorlanan biridir. Vakitle ikisi ortasında müzik sayesinde güçlü bir bağ oluşuyor. Geçmişin kırgınlıkları, paylaşılan notalarla yavaş yavaş güzelleşiyor. Sinema, kayıp, aile ve sevgi temasını sıcak ancak hüzünlü bir formda işleyerek finalinde izleyiciyi gözyaşlarına boğuyor.

Peter, eski eşiyle olan evliliğinden olan oğlu Nicholas’ın depresyonla gayret ettiğini öğreniyor. Oğlunu yanına alarak ona daha güzel bir ömür sunmaya çalışıyor fakat Nicholas’ın ruhsal problemleri giderek ağırlaşıyor. Aile içindeki bağlantı kopukluğu ve geçmişten gelen yaralar, baba-oğul alakasını zorluyor. Peter, oğluna yardım etmeye çalıştıkça kendi kusurlarıyla yüzleşiyor.

Karavanıyla Anadolu’yu dolaşan göçebe müzisyen Piroz, özgür ruhlu bir hayat sürüyor. Bir düğünde tanıştığı genç gelin Sümbül, zorla evlendirilmek üzereyken ondan yardım istiyor. İkisi birlikte yola çıkarak hem aşka hem de özgürlüğe uzanan bir seyahate çıkıyor. Yolda karşılaştıkları zorluklar ve tehlikeler, ortalarındaki bağı güçlendiriyor fakat yazgı, öykülerini memnun bir sona değil, hüzünlü bir vedaya götürüyor.

İşitme engelli bir ailenin tek duyan üyesi olan Ruby, hem okul hayatını hem de ailesinin balıkçılık işine yardım etme sorumluluğunu taşıyor. Müzik yeteneğini keşfettikten sonra bu alanda ilerlemek istiyor lakin ailesinden uzaklaşma fikri onu ikilemde bırakıyor. Ruby, kendi hayallerinin peşinden gitmeye çalışırken ailesine olan bağlılığıyla sınanıyor.

Yıllardır görüşmeyen kardeşler, babalarının mevt haberini alınca cenaze için bir ortaya geliyor. Aile içindeki eski kırgınlıklar, sırlar ve hesaplaşmalar bu buluşmada tekrar gün yüzüne çıkıyor. Kardeşler ortasındaki tansiyon, vakitle yerini pişmanlık ve duygusal yüzleşmelere bırakıyor. Sinema, aile bağlarının ne kadar karmaşık olabileceğini ve kayıpların insanları bir ortaya getirdiğinde yaşanan içsel değişimleri hüzünlü bir halde yansıtıyor.

Martha ve Sean, meskenlerinde yaptıkları doğum sırasında bebeklerini kaybediyor. Bu trajik olay, ikisinin alakasını ve aileleriyle olan bağlarını derinden sarsıyor. Martha, hem fizikî hem de duygusal olarak bu kaybın yarattığı boşlukla başa çıkmaya çalışıyor. Etrafındaki insanların güzel niyetli fakat birçok vakit yanlış biçimde yaklaşması, yas sürecini daha da zorlaştırıyor. Sinema, kaybın yükünü, anne olma isteğini ve düzgünleşme sürecinin sancılarını çarpıcı bir gerçekçilikle aktarıyor.

İçine kapanmış ve obeziteyle gayret eden İngilizce öğretmeni Charlie, hayatının son periyodunda uzaklaştığı kızıyla tekrar bağ kurmaya çalışıyor. Fizikî sıhhati giderek kötüleşirken geçmişte yaptığı kusurlar ve pişmanlıklar gün yüzüne çıkıyor. Kızıyla geçirdiği kısa vakit, hem ortalarındaki kırgınlığı onarmaya hem de Charlie’nin kendini affetmesine vesile oluyor. Final sahnesinde de izleyiciyi gözyaşlarına boğuyor.