Depremin Ardından Gözlerin Çevrildiği Uzmanlar Ortak Bir Görüşte Birleşemedi
Depremlerin akabinde ekranlar sarsıntı uzmanlarına ya da bu alanda çalışan akademisyenlere ekranlarını açıyor. Bu ekrandaki uzmanlar ise halka bilgi vermenin yanında öteki uzmanları rakibi üzere görerek bir bilgi yarışına giriyor. Asla tek bir görüşün çıkmadığı yayınlarda her uzman fayı da zelzelesi de beklentileri de ferdî yorumuyla harmanlayınca ortaya bir bilgi karmaşası çıkıyor. Bir uzman sarsıntının bittiğini sav ederken bir başkası bunun bir başlangıç olduğunu sav ediyor.
Her uzmanın farklı yorumu olunca halk da neye ya da kime inanacağını şaşırıyor. Uzmanların birbirinden farklı görüşlerini derledik.
Yüksek Jeofizik Mühendisi Ahmet Ercan bugün Halk TV’de değerlendirmelerde bulundu.
Ercan, ‘7,2 büyüklüğünde bir sarsıntının oluşabilmesi için, yaklaşık 6 milyar gigatonluk bir gücün sıkışması gerekiyor. Bu büyüklükte bir gücün birikmediği kanaatindeyim’ görüşü bildirdi. Ayrıyeten asıl zelzele bu değil diyen Ahmet Ercan, bunun büyük zelzelenin öncüsü olabileceğini söyledi. Ercan,
‘Bugün, yarın, bir hafta içinde 1-2 sefer daha sarsılacağız. Yaklaşık büyüklüğü 5.2’ye kadar varan 6.2 zelzelesinin artçılarını duyacağız. Onlar da korkutacak ancak bu büyüklükteki bir sarsıntı İstanbul yapılarında yıkıcı olmaz.
Yıkıcı olabilmesi için 6.4’ten daha büyük olması gerekiyor. Bu beklediğimiz büyüklüğün daha azı. Bu bu noktada bizim aslında beklediğimiz sarsıntı büyüklüğü 7-7.2’dir. Lakin buna ne vakit erişecek, bu mevzuda kesin bir bilgi vermek güç.’ dedi.
Teyakkuz halinde olmamız gerektiğini söyleyen Şükrü Ersoy, bu sarsıntının de hasarlar getirebileceğini söyledi:
‘6,2’lik sarsıntı daha büyük bir sarsıntının öncüsü değilse bu bile hafif hasarlar meydana getirebilir yapılarda. Tabi âlâ mühendislik görmüş yapıları bahsetmiyorum. Kırsal kesitlerde bilhassa 6,2’lik sarsıntı hasar vermiş olabilir. Tekrar de teyakkuz halinde olmakta yarar var. Zelzelenin kendisi bile hasar verebildiğine nazaran daha büyük bir sarsıntı de beklenebilecek bir nokta. Hasebiyle biraz teyakkuz altında olmakta fayda var. Dışarıda duruyorsak da meskenlerin önünde falan beklememek gerekiyor. Açık alanlarda durmak daha faydalı olabilir.’
Naci Görür de “asıl zelzele bu değil” diyenlerden oldu.
Görür, ‘İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok zelzele oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük zelzele değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği gerilimi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl sarsıntı daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak’ dedi.
Celal Şengör net bir yorum yapmaktan kaçındı.
Şengör, Candaş Tolga Işık’a yaptığı açıklamada ‘6,2’lik bir sarsıntının kendisinden küçük artçıları olması beklenen bir durumdur. Lakin devamında 6,2’den büyük bir zelzele ya da zelzeleler olursa bunun İstanbul’da beklenen büyük zelzelenin öncüleri olabileceği ihtimali daha güçlenir. Öncüyse de 10 sene sonra olacak zelzelenin mi öncüsü 10 dakika sonra olacak sarsıntının mi bunu bilemeyiz. ‘ dedi.v
Şener Üşümezsoy, zelzelelerin bittiğini tez etti.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un yaklaşık 20 gün evvel yaptığı açıklamalar, yaşanan son sarsıntıların akabinde yine gündeme geldi. Üşümezsoy, bilhassa Kumburgaz ve Silivri çizgisinde 6,0 ila 6,5 büyüklüğünde bir zelzelenin meydana gelebileceğini belirtmişti. Bölgede heyelan riski taşıyan alanların da aktifleşebileceğine dikkat çeken Üşümezsoy, bu nedenle dikkatli olunması gerektiğini vurgulamıştı.
Üşümezsoy sarsıntının akabinde da ‘Başka sarsıntı riski yok. Marmara’da bitti depremler’ dedi.
Hasan Sözbilir, “Ucuz yırttık” açıklaması yaptı.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) Sarsıntı Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ‘“Depremin şiddetini göz önüne aldığımızda tsunami tesirini beklemiyoruz. Artçı sarsıntıların olması düzgün bir şey.’ dedi. Sözbilir ayrıyeten ‘Fayın tümü değil bir kısmı kırıldı. Birkaç saat sonra gelen bilgiler ışığında fayın nereden ne kadarının kırıldığını daha uygun anlayacağız. Ucuz kurtulduk, geçmiş olsun’ dedi.
