Biraz Ağlayacağız: Duygusal Yoğunluğu Yüksek 15 Dram Filmi

Barcelona’nın yeraltı dünyasında yaşayan Uxbal, hem geçim kederiyle hem ölümcül hastalığıyla gayret eder. İki çocuğunu gerisinde bırakmadan evvel onları müdafaaya çalışır. Geçmişin yükü ve günahları yakasını bırakmaz. Hayatının son periyodunda hem kendisiyle hem sevdikleriyle yüzleşir.

Cindy ve Dean’in bağı, geçmişin romantik anılarıyla şimdinin çözülemeyen problemleri ortasında gidip gelir. Sinema, vakit içinde aşkın nasıl değiştiğini karşılıklı sahnelerle gösterir. Bir vakitler birbirine âşık olan iki insan, artık tıpkı lisanı konuşamaz hale gelir. İlgilerinin evreleri iç içe ilerler.

Boşanma evresindeki bir çift, kızlarının velayeti konusunda uyuşmazlık yaşar. Bu süreçte yaşlı bir hastaya bakmakla yükümlü olan bir bayanla yolları kesişir. Olaylar bir kaza sonucu mahkemeye taşınır. Her karakterin kendi haklılığı, olayları daha da karmaşık hale getirir.

Felaket sonrası bir dünyada, bir baba ve oğlu hayatta kalmak için yola koyulur. Besin, barınak ve güvenlik bulmak neredeyse imkânsızdır. Baba, oğlunu hem dış tehlikelerden hem de insanlığın karanlık yüzünden müdafaaya çalışır. Yol boyunca karşılarına çıkan beşerler ve olaylar, hayatta kalmanın bedelini gösterir.

Birbirinden farklı hayalleri olan dört kişi, uyuşturucunun pençesine düşer. Vakitle bu hayaller, yerini yıkıma ve yalnızlığa bırakır. Her biri bağımlılıkla farklı bir formda yüzleşir. Ortalarındaki bağlar zayıflarken, hayatları da geri dönülmez biçimde değişir.

Elise ve Didier, müzikle kurdukları aşklarını bir çocukla taçlandırırlar. Kızlarının hastalığı, alakalarını ağır imtihanlara sürükler. İnanç, bilim ve mevt üzere temalar ortasında savrulurlar. Sevgi, vakitle hayal kırıklığı ve sorgulamayla yer değiştirir.

Bir okul saldırısının akabinde, saldırganın ve kurbanın ebeveynleri yüz yüze gelir. Sessiz bir odada geçen konuşmalarla, geçmişin yükü masaya yatırılır. Taraflar birbirini suçlarken, affetmenin ve anlamanın yolları aranır. Kelamların gücü, sessizlik kadar ağır basar.

Kocasını ani bir formda kaybeden Audrey, eşinin bağımlı en yakın arkadaşı Jerry’ye kapılarını açar. Jerry, hayatını toparlamaya çalışırken, Audrey de yas sürecini atlatmaya gayretler. İkisi farklı acılarla baş etmeye çalışırken bir istikrar kurmaya uğraşırlar. Geçmiş, hem mahzur hem köprü olur.

Bir marangoz, yıllar evvel oğlunun vefatına sebep olan gencin atölyesine çırak olarak gelmesiyle sarsılır. Adam, bu çocukla yüzleşip yüzleşmemek ortasında tereddüt yaşar. Günlük rutin, içsel bir hesaplaşmaya dönüşür. Sessiz çatışmalar, karakterlerin kararlarını belirler.

1950’lerde Londra’da yaşayan Vera, gündüzleri temizlikçi olarak çalışır. Gizlice düşük yapan bayanlara yardım eder. Bu yardımları ailesinden ve etrafından saklar. Gerçeğin ortaya çıkması, onun hayatını ve alakalarını kökten değiştirir.

Lise öğrencisi Violet, bir trajedinin akabinde içine kapanmıştır. Theodore, onu hayata tekrar bağlamaya çalışır. İkili birlikte geçmişin izlerini keşfeder. Gerisinde iz bırakan duygusal bir seyahat başlar.

Küçük bir kasabada meydana gelen okul servisi kazasında birçok çocuk hayatını kaybeder. Bir avukat, aileleri dava açmaları için ikna etmeye çalışır. Ortaya çıkan sırlar, kasabanın huzurunu sarsar. Yas süreci ferdî ve toplumsal bir çatışmaya dönüşür.

İkiz kardeşler, annelerinin vasiyeti üzerine Orta Doğu’ya masraf. Annesinin geçmişine dair bilinmeyenler bir bir ortaya çıkar. Geçmişteki savaş ve kimlikler bugünü şekillendirir. Gerçeğin tartısı, tüm algıları değiştirir.

Tokyo’da anneleri tarafından terk edilen dört kardeş, apartman dairesinde kendi başlarına yaşamaya çalışır. En büyük çocuk, kardeşlerine hem ağabeylik hem ebeveynlik yapar. Vakitle dış dünyayla bağları zayıflar. Sessizliğin ortasında büyümek zorunda kalırlar.

Ünlü bir edebiyat profesörü, ileri evre kanser teşhisi alır. Tedavi süreci boyunca hem fizikî hem zihinsel olarak sorgulamalara girer. Hastane odasında, hayatını ve alakalarını tekrar düşünmeye başlar. Mevtle yüzleşme süreci, kendi iç dünyasına dönüşe dönüşür.