Yeni ilişkiye Başlayanların İzlemesi Gereken 11 Romantik Film

Farklı toplumsal sınıflardan gelen Allie ve Noah’ın öyküsünün anlatıldığı sinema aşk ve his dolu. Pürüzlere karşın birbirlerinden kopamayan bu aşk öyküsü karşısında eriyeceğiniz kesin! Ölümsüz bir aşkı ve tutkuyu göreceğiniz sinemada Ryan Gosling ve Rachel McAdams var. Yeni münasebete başlayanlar için aşkın ne demek olduğunu en hoş anlatan sinemalardan biri diyebiliriz.

Herkesin bildiği sinemalardan biri olan 500 Days of Summer, birinci görüşte aşkı anlatan bir sinema. Aşka inanmayan Summer ve onu görür görmez aşık olan Tom… Farklı sinemalardan biri olan 500 Days of Summer’da alakanın her halini görmek mümkün. Hayatın gerçeklerini yüzünüze vuracak sinema bağ başı için ülkü sinemalardan biri.

Aşkı biraz tersten anlatan sinemalardan biri olan Crazy, Stupid, Love’da Cal, uzun yıllar memnun bir evliliği olan bir adam. Lakin karısının onu aldattığını öğrenince kendini tekrar bekarlar dünyasında buluyor. Bu yolda ona rehberlik eden Jacob’la birlikte eğlenceli ve romantik anlar yaşıyorlar. Aşkın farklı ve karmaşık taraflarına dikkat çeken sinema yeni bağlantıya başlarken izlenebilecek sinemalardan.

Fantastik sinemaları seven çiftlere özel bir sinema bu. Sinemada Tim, özel bir gücü olduğunu öğreniyor. Gücü ise vakitte seyahat yapmak. Bu yeteneğini ise aşkı için kullanıyor. Aşık olduğu Mary ile ilgisini düzenlemek için vakitte seyahat yapıyor. Olağan bu her vakit istediği sonuçlar doğurmuyor. Aşkı ve sevgiyi iliklerinize kadar hissettirecek sinema aşk için yapılabilecekleri sorgulatıyor.

Hepimizin bildiği Jane Austen romanından uyarlanan Pride and Prejudice sineması en saf aşklardan birini bize anlatıyor. Elizabeth Bennet ve Bay Darcy’nin gurur ve önyargılarla dolu aşkı sinemada yer alıyor. Alışılmış onlar bunları aşarak birbirlerine aşık oluyor. İngiliz bir aşk öyküsü izlemek bağa başı için ülkü diyebiliriz!

Müzikal türündeki La La Land, en sevilen romantik sinemalardan biri. Mia ve Sebastian’ın aşk öyküsüne şahit olduğumuz sinema hem aşk dolu hem eğlenceli. Sizi hem aşka hem müziğe doyuracak sinema, aşkın fedakarlık gerektirdiğini bir kez daha bize gösteriyor.

Komedi tarafının ağır bastığı bir sinema yeni bağlantıya başlayanlar için uygun olabilir. İşte bu o biçim sinemalardan biri. Lise öğrencisi Lara Jean, aşk mektupları yazıyor. Ve kazara bunları sahiplerine gönderiyor. Genç bir aşk öyküsünün anlatıldığı To All the Boys I’ve Loved Before, şirin aşk öykülerinden biri.

Trajik bir öykü olarak başlayan Will’in kıssasına Louisa dahil olduğunda işler değişiyor. Felçli Will’in bakıcısı olan Louisa, sevinciyle herkesi kendine hayran bırakan biri. Birlikte vakit geçiren bu ikilinin ortalarında vakitle bir aşk doğuyor. Hiç beklenmedik anda başlayan bu aşk kıssası en umutsuz anlarda aşkın hayatını nasıl değiştirdiğini gösteriyor.

Kanser hastası Hazel, ailesinin zoruyla bir takviye kümesine katılıyor. Burada Augustus ile tanışıyor ve hayatı değişiyor. Gençlerin o saf aşkına şahit olacağınız The Fault in Our Stars sineması, sıkıntı vakitlerde bile aşkla nasıl memnun ve hayat dolu olunabileceğini size gösterecek.

Klasik romantik sinemalardan biri olan A Walk to Remember, yeni alakaya başlayan herkesin izlemesi gerekenlerden. Landon ve Jamie’nin tanışmasıyla hayatlarının büsbütün değiştiğini görüyoruz. Kolay fakat derin hisler içeren bu aşk öyküsü sizi duygulandıracak.

Julia Roberts ve Hugh Grant’ı bir ortada izleyebileceğiniz Notting Hill sineması de klasiklerden biri. Ünlü oyuncu Anna Scott’ın Londra’daki bir kitapçı olan William Thacker ile tanışması ve aşık olması anlatılıyor. İki farklı dünyayı bir ortaya getiren sinema imkansız aşkın olmadığını deliller nitelikte.