Aslında Aramızdalarmış: Filmlerde Gerçek Hayattan İlham Alınmış 10 Ünlü Kötü Karakter!
Kötü karakterler, sinemanın en unutulmaz figürleri ortasında yer alır. Bazen zekalarıyla bazen de acımasızlıklarıyla izleyicileri hem korkuturlar hem de büyülerler. Fakat birtakım makûs adamlar, sırf bir senaristin hayal gücünden doğmuş olarak karşımıza çıkmaz. Kimilerinin kökleri gerçek hayata dayanır. Kabahat dünyasının karanlık isimleri, tarihin zalim figürleri yahut ruhsal rahatsızlıklarıyla tanınan bireyler, beyaz perdeye uyarlanarak korkutucu lakin bir o kadar da etkileyici karakterlere dönüşmüştür.
Bu yazıda, sinema tarihine damga vurmuş ve gerçek insanlardan esinlenerek yaratılmış 10 ünlü makûs karakteri inceleyeceğiz. Gerçek öykülerden yola çıkarak yaratılan bu karakterlerin ilham kaynaklarını öğrendiğinizde, onların çok daha ürkütücü hale geldiğini fark edeceksiniz.
Hazırsanız, sinemanın en korkutucu makûs adamlarının gerisindeki gerçek kıssaları keşfetmeye başlayalım!
Buffalo Bill – Kuzuların Sessizliği (1991)
Buffalo Bill karakteri, birkaç farklı seri katilin birleşiminden esinlenerek oluşturulmuştur. Bunların başında, kurbanlarının derilerini yüzerek giysi yapan Ed Gein, bayanları kaçırıp bodrumunda hapseden Gary Heidnik ve kurbanlarına geçersiz yardım teklif eden Ted Bundy gelmektedir. Sinemada, Buffalo Bill genç bayanları kaçırıp onları öldürerek derilerinden bir giysi yapmaya çalışır. Gerçek hayattaki seri katiller üzere, karakter de ruhsal travmalar ve saplantılarla şekillenmiş, kaygı sinemasının en rahatsız edici figürlerinden biri haline gelmiştir.
Leatherface – Teksas Katliamı (1974)
Teksas Katliamı sinemasındaki Leatherface karakteri de tıpkı Buffalo Bill üzere Ed Gein’den esinlenilmiştir. Ed Gein, annesiyle olan sorunlu alakası ve bayan vücutlarına olan saplantısıyla tanınan bir seri katildi. Gein’in kurbanlarını öldürdükten sonra kemiklerinden ve derilerinden çeşitli eşyalar yapması, Leatherface’in yüzüne kurbanlarının derisinden yapılmış maskeler takmasıyla benzerlik gösterir. Sinemada, Leatherface ve ailesi, yolunu kaybeden gençleri avlayan sadist bir küme olarak gösterilir. Bu karakter, endişe sinemasının en unutulmaz makus adamlarından biri olmuştur.
Gordon Gekko – Wall Street (1987)
Gordon Gekko, Wall Street dünyasının en ikonik karakterlerinden biridir. Sinemada açgözlü, manipülatif ve acımasız bir borsa simsarı olarak tasvir edilen Gekko, gerçekte Ivan Boesky ve Carl Icahn üzere ünlü finansçılardan esinlenmiştir. 1980’lerde pay senedi manipülasyonları ve açgözlülük üzerine kurulu finans dünyası, bu karakterin ortaya çıkmasına neden oldu. ‘Açgözlülük iyidir’ (Greed is good) üzere ünlü replikleriyle hatırlanan Gekko, kapitalizmin karanlık yüzünü yansıtan bir figür olarak sinema tarihinde yerini aldı.
Candyman – Candyman (1992)
Candyman karakteri, 1987 yılında Chicago’da yaşanan trajik bir olaydan ilham alınarak yaratılmıştır. Ruthie Mae McCoy isimli bayan, meskenine banyo aynasının gerisindeki boşluktan giren saldırganlar tarafından öldürülmüştü. Bu olayın yarattığı kaygı ve kent efsaneleri, Candyman efsanesinin doğmasına katkı sağladı. Sinemada, Candyman isimli doğaüstü varlık, bir efsaneye dayanan lanetli bir figür olarak tasvir edilir. Karakter, kölelik devrinde haksız yere öldürülen bir adamın hayaleti olarak yaratılmış ve toplumun bilinçaltına kazınan dehşetlerini yansıtan bir figüre dönüştürülmüştür.
Mr. Blonde – Rezervuar Köpekleri (1992)
Quentin Tarantino’nun klasikleşmiş hata sineması Rezervuar Köpeklerinde Michael Madsen tarafından canlandırılan Mr. Blonde, gerçek hayattaki gangster Charles ‘Mad Dog’ Floyd’dan esinlenerek yaratılmıştır. Floyd, acımasızlığı ve istikrarsız doğasıyla tanınan bir hatalıydı. Mr. Blonde karakteri de tıpkı Floyd üzere, şiddeti cümbüş olarak gören bir psikopattır. Sinemada soygun sırasında esir alınan bir polisi zalimce azap ederek, onun kulağını kesmesi unutulmaz sahnelerden biri olmuştur.
Keyser Kelama – Olağan Şüpheliler (1995)
Keyser Kelama, sinema tarihinin en gizemli ve zeki berbat karakterlerinden biridir. Kıssaya nazaran, o bir hayalet üzeredir ve gerçek kimliği hakkında kimse kesin bir bilgiye sahip değildir. Karakterin yaratılmasında, 20. yüzyılın ünlü mafya figürlerinden biri olan John List’ten ilham alınmıştır. List, 1971 yılında tüm ailesini öldürdükten sonra kimliğini değiştirerek yıllarca kaçmayı başarmış ve nihayetinde 1989’da yakalanmıştır. Keyser Kelama de tıpkı formda manipülatif ve zeki bir hatalı olarak tasvir edilir ve sinema boyunca gerçek kimliği büyük bir sır olarak kalır.
Norman Stansfield – Sevginin Gücü (1994)
Gary Oldman’ın unutulmaz performansıyla hayat verdiği Norman Stansfield karakteri, yozlaşmış ve acımasız bir DEA casusudur. Gerçek hayatta, uyuşturucu operasyonlarında yasa dışı faaliyetlerde bulunan yozlaşmış polislerden ilham alınarak yaratılmıştır. Stansfield, uyuşturucu ticaretinden para kazanırken saf insanlara karşı zalimce davranan bir karakterdir. Şiddet dolu sahneleri, ani öfke patlamaları ve sıra dışı hareketleriyle sinema tarihinin en rahatsız edici berbat adamlarından biri olmuştur.
Hans Gruber – Sıkıntı Mevt (1988)
Hans Gruber, Alan Rickman’ın harika oyunculuğuyla hayat bulan, zekası ve itidalli tutumlarıyla dikkat çeken bir teröristtir. Karakter, 1970’lerde Avrupa’da faaliyet gösteren çok sol terörist kümelerinden ilham alınarak yaratılmıştır. Gruber, sinemada zekasını ve manipülatif yeteneklerini kullanarak büyük bir soygunu yönetirken, bir yandan da acımasızlığını ortaya koyar. Onun sinema tarihindeki en etkileyici berbat adamlardan biri olmasının sebebi, korkutucu fakat birebir vakitte karizmatik bir karakter olmasıdır.
Nurse Ratched – Guguk Kuşu (1975)
Hemşire Ratched, sinema tarihinin en zalim karakterlerinden biri olarak kabul edilir. Sinema, psikiyatri hastanesindeki sert ve baskıcı hemşirenin, hastalar üzerinde uyguladığı ruhsal azapları mevzu alır. Karakter, muharrir Ken Kesey’in gerçek hayatta tanıdığı bir hemşireden esinlenerek yazılmıştır. Gerçek hayatta da birtakım psikiyatri kliniklerinde hastalara karşı otoriter ve baskıcı metotlar uygulayan hemşireler olduğu bilinmektedir. Ratched, manipülatif tabiatı ve acımasızlığıyla ruhsal tansiyon çeşidinin en güçlü karakterlerinden biri olmuştur.
Amon Göth – Schindler’in Listesi (1993)
Ralph Fiennes tarafından canlandırılan Amon Göth, Nazi Almanyası’nın en acımasız SS subaylarından biri olan gerçek Amon Göth’ten esinlenerek yaratılmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Polonya’daki Plaszow toplama kampının kumandanı olan Göth, Yahudi esirleri zalimce öldürmesiyle tanınıyordu. Sinemada, onun sadist ve psikopat tabiatı, gerçek hayattaki kişiliğine epey emsal bir formda tasvir edilmiştir. Schindler’in Listesi, tarihin en karanlık devirlerinden birini gözler önüne sererken, Amon Göth karakteri de insanoğlunun en zalim taraflarını temsil eden bir figür olmuştur.
