Eğitim, adalet ve hukuk bir toplumun omurgasıdır. Şayet bir toplum ileriye gitmek istiyorsa, bu üç alandaki eksiklikleri gidermek zorundadır. Ne yazık ki, bazen bu bedeller sarsılır, inanç duygusu zedelenir ve geleceğe dair umut azalır.
Ancak tam da bu türlü vakitlerde, her şeyin değişebileceğini hatırlamak gerekir.
Eğitim: Fikir ve özgürlüğün temeli
Eğitim, yalnızca bilgi vermek değil, bireyi düşünmeye, sorgulamaya ve özgürleşmeye yönlendiren bir süreçtir. Ne var ki, eğitim adalet hissinden bağımsız düşünülemez. Gençlerin geleceğe umutla bakabilmeleri için, liyakatin temel olduğu, adil bir sistemde yetişmeleri koşuldur. Bir öğrenci dersine çalışırken, bir öğretmen sınıfa girerken, bir akademisyen araştırma yaparken içi rahat değilse, o ülkenin ilerlemesi mümkün değildir.
Toplumun vicdanı
Hukuk, toplumun vicdanıdır. Şayet hukukun terazisi eğiliyorsa, adaletin sesi kısılıyorsa, insanların “Bir şeyleri değiştirmek mümkün.” inancı da zayıflar. Meğer tarih, umudunu yitirmeyen halkların yaşadığı toplumlarda adaletin er ya da geç yolunu bulduğunu gösterir.
Umudun gücü
Zorluklar, temel pahalara yine odaklanma fırsatı sunar. Eğitim, adalet ve hukuk herkesin ortak sıkıntısıdır. Şayet bir toplum umudunu kaybetmezse, hiçbir güç onu karanlıkta tutamaz. Bu yüzden, daha evvel tekraren okuduğum Hope and Education kitabını bir kez daha okuyarak umudun ve eğitimin gücünü hatırlamak yararlı olacaktır.
X
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar büsbütün muharrirlerinin özgün fikirleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
