Beşiktaş’tan Kötü Futbol, İyi Sonuç

Beşiktaş, kendi konutunda, ligin düşmeye aday gruplarından birine tekrar neredeyse puan kaptırıyordu. Maç berabere bitse, çok üzülürdüm ancak şaşırmazdım. Her şeye karşın üç puanı kazanmak hoştur.
Bu galibiyetin, bir çıkışı ateşleyeceğini söylemek isterdim lakin grubun haline bakınca, futbolcularda bu türlü bir çıkış yakalama hırsı olduğuna inanmıyorum. Birinci yarıda iki farklı üstünlük yakalamış Beşiktaş’ın, kendi meskeninde, kendi seyircisi önünde, ikinci yarıda Bodrumspor’a teslim olmasını kabullenemiyorum. Futbolcuların vurdum duymazlığı, her topu rakibe vermeleri, baskı karşısında dağılmalarını utanç verici buluyorum.
Maçla ilgili kimi istatistiklere baktığımızda makûs futbolun nedeni daha anlaşılır hale geliyor:


Topa sahip olma oranı %52,1 – Rakip %47,9
İkili Gayret Kazanma oranı %50 – Rakip %50
Top kapma başarısı %41,4 – Rakip %55,6
Korner kullanma 4 – Rakip 12
Şut 8 – Rakip 17
İç alanda, düşme sınırındaki Bodrumspor’a karşı topla oynama oranın çok daha yukarlarda olması gerekirdi. Bu oran, Beşiktaş’ın alana bir oyun planı ile çıkmadığını göstermektedir. Ya da futbolcuların belirlenen oyun planını uygulamadığını.
İkili çabaların yarısını kaybetmiş ve top kapma başarısı %40’larda olan bir grup, şayet kendinden çok üstün bir ekibe karşı oynuyorsa bu sayıları bir ölçüde kabul etmek mümkün. Lakin rakibin, düşme çizgisindeki zayıf bir grup ise, bu bilgiler, futbolcularının maçı ciddiye almadığını, oyuna asılmadıklarını gösterir.
Topla buluşma sayıları da bir ekibin oyun anlayışının bir göstergesidir. Defans oyuncuları, orta saha ve hamle oyuncularından daha fazla topla buluşuyorsa, oyunu kendi alanınızda kabul etmiş, rakibin baskısına boyun eğmişsiniz demektir.
Masuaku 78, Onur 71, Uduakhai 74, Bahtiyar 68 defa topla buluşmuşlar. Buna rağmen, topu rakip alanda tutacak, gol durumları yaratacak olan Rafa Silva 37, Joao Mario 35, Muçi 33 defa topla buluşmuşlar. Yaratıcı oyuncular topla bu kadar az buluşurlarsa gol atmak da tesadüflere bağlı olur.
Son haftalarda yüksek performans gösteren Mert, Rizespor ve Sivasspor maçlarından sonra, yaptığı 4 net gol kurtarışla yeniden Beşiktaş’ı ipten aldı. Bence, Beşiktaş ruhunu alana yansıtan tek futbolcu Mert’tir. Kaleciler 40 yaşına kadar performans gösterebiliyorlar. Mert’in mukavelesini uzatmakta fayda var.
Teknik yönetici ve futbolcu transferi konusunda telaşlı olmamak gerekir, diye düşünüyorum. Devre ortasında yeterli bir teknik yönetici ve güzel futbolcu bulmak çok mümkün değil. Yeterli teknik yönetici de uygun futbolcu da devre ortasında boşta olmaz. Ayrıyeten Beşiktaş’ın bu takımının başına kimi getirirseniz getirin bu ekibi toparlayamaz. Dönem sonunda mevcut futbolcuların değerli bir kısmı ile yolları ayırıp, yeni bir teknik yönetici ve yeni bir takım ile döneme başlamak daha gerçek olur.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar büsbütün muharrirlerinin özgün fikirleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio